TamSaha 126. Sayı - page 54-55

Almanya Futbol Federasyonu’na
çok teşekkür etmek istiyorum.
Çünkü genç oyunculara harika
bir çalışma ortamı hazırlıyorlar.
Oradaki kalite bambaşka.
Türkiye’deki altyapılara
bakıyorumve çocuklar için üzülüyorum.
Çünkü Almanya’daki imkânlara sahip
değiller.
Önce santrfor oynuyordum.
İsmini aldığımHakan Şükür gibi
bir golcüydüm. Sonra orta sahaya
geçtim, bir ara sağ bek oynadım
ama sonra şimdiki mevkiimi
buldum. Orta sahada oyunun
her iki yönünü de oynayabilen bir
oyuncuyum. Mücadele etmeyi
seviyorum.
Türkiye’de dinlenmenin ne kadar
önemli olduğunu öğrendim.
Maçtan sonra kampa dönüp
dinlendiğimde vücudumdaki
toparlanmayı birebir
gözlemleyince değerini daha iyi
anladım. Kendime iyi bakıyorum,
futboluma konsantre oluyorumve
oynadığımmevkiin hakkını vermeye
çalışıyorum.
Dardanelspor’da oynamak bana
tecrübe kazandırdı. Türkiye’de nasıl
futbol oynandığını orada öğrendim.
Çok kısa sürede bir antrenör
değişikliği yaşadık. Bu benim için
yeni ve öğrenilmesi gereken bir
şeydi. Bir ara kadro dışı kaldım. Ama
sabrettim, dua ettimve yeniden kadroya
girip oynamaya başladım.
Ronaldinho’yu izlemekten büyük
bir keyif alırdım. Küçükken idolüm
Ronaldinho’ydu. Şimdiki idolüm ise
Arda Turan. Annesini, babasını,
yetiştiği ortamı anlattığı zaman
kendimi ona benzetiyorum. Diğer
yandan da onun ulaştığı hedeflere
ulaşmak istiyorum.
Almanya’dayken okula gider,
sonra geri dönüp antrenmana
çıkar, antrenmandan sonra da
ekstra çalışmalar yapardık.
Burada ise oyuncular okula
gitmiyor, sadece antrenmana
çıkıyor, ama ekstra çalışma
yapmıyor. Bunun nasıl bir mantalite
olduğunu anlayamıyorum.
Hocalarımın bana “İyisin”
demesinden hoşlanmam. Ben
övülmeyi değil, eksiklerimin
gösterilmesini istiyorum.
Övgü almaktansa
eleştirilerden faydalanarak
kendini geliştirmenin daha doğru
bir yöntemolduğunu düşünüyorum.
Felipe Melo’nun oyun tarzını
çok beğeniyorum.
Davranışları eleştirilebilir ama
bana göre bir orta saha
oyuncusunun nasıl oynaması
gerektiğini çok iyi ortaya
koyuyor. Galatasaray’a oyunun iki
yönünde de büyük katkı sağlıyor.
Sneijder bambaşka bir
oyuncu. Maç içinde bile ondan
öğrendiklerimoldu. O kadar
hızlı düşünüyor ki, daha top
kendisine gelmeden neler
yapabileceğini hesaplıyor ve
kafasından geçirdiklerini en doğru
biçimde uygulamaya dökebiliyor.
Benim içinmillî oyuncu
olmak bambaşka bir durum.
İnsanın bu forma altında
yanlış bir şey yapma şansı
olamaz. İnsana büyük bir
sorumluluk yüklüyor. Türk
insanını temsil etmek gibi bir
göreviniz var ve bu bambaşka bir
duygu.
Arminia Bielefeld altyapısında yetişme süreci sana
neler kazandırdı?
Bu noktada Almanya Futbol Federasyonu’na çok
teşekkür etmek istiyorum. Çünkü genç oyunculara
harika bir çalışma ortamı hazırlıyorlar. Oradaki ka-
lite bambaşka. Türkiye’deki altyapılara bakıyorum
ve çocuklar için üzülüyorum. Çünkü Almanya’daki
imkânlara sahip değiller. Bizim çok sayıda çim sa-
hamız vardı, o yaşta bile haftada üç idman yapıyor-
duk. Çok kaliteli antrenörlerimiz vardı ve bizim için
büyük fedakârlıklarda bulunuyorlardı. Sabah okula
gittiğimden itibaren akşamyapacağım antrenmanı
düşünüyordum çünkü o çalışmalardan büyük bir
54
55
keyif alıyordum. U19’a kadar bu düzen sürdü. Her yaş
grubunda çok kaliteli turnuvalarda mücadele ediyorduk
ve bu da gelişimimize büyük bir katkı sağlıyordu. Orada
kurulan düzenin oyuncunun yetişmesi ve gelişmesi için
ne kadar kaliteli olduğunu yaşayarak gördüm.
Futbolcuolduğunuçokküçükyaştan itibarenanladınyani…
Evet. Ancak diğer yandan da çocukluğunuzu yaşayamı-
yorsunuz. Okula da çok fazla odaklanamıyorsunuz. Her
hafta sonu turnuvaya katıldığınız için kendinize vakit
ayıramıyorsunuz. Futbolcu olmayı kafanıza koyduğu-
nuzda sadece futbola odaklanıyorsunuz. Profesyonelli-
ğin ne olduğunu, bu işten para kazanıldığını bilmiyor-
dum ama sürekli televizyondanmaç izliyor ve “Bir gün
1...,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53 56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,68-69,70-71,72-73,74-75,...142
Powered by FlippingBook