38
39
Mustafa Akkaya
Zlatan Ibrahimoviç’in adı belki hiçbir zaman Maradona, Cruyff veya Zidane gibi futbol
tanrıları arasında anılmayacak. Ama bugüne kadar yaptıklarıyla en azındanmitolojik bir
Viking tanrısı mertebesine erişmeyi hak ediyor. Zira onun bulunduğu takımbaşarıya
koşmakla kalmıyor, aynı zamanda bunu sıra dışı biçimlerde gerçekleştirebiliyor.
Zlatan’ın çocukluk günleri ve zengin karakterinde gizli olan ayrıntılar,
onun pırıltılı kariyerine yükselen basamaklara dair ipuçları veriyor.
Ibrahimovic
Zlatan Efsanesi
C
hampionship Manager 2001-
2002, çocuksu ruhundan vaz-
geçemeyen futbolseverlerin
unutamadığı bir oyun olarak bi-
linir. Okuldan eve geldiğinizde
daha üzerinizdeki formayı çı-
karmadan size bilgisayarı açtı-
rıp koltuğa oturtuveren bir
efsaneydi o
“CM”
. Üzerinden
yıllar geçmiş olmasına rağmen
bugün herhangi bir dost sohbe-
tinde konusu geçtiği anda her-
kes bir heyecanla anılarını
ortaya döker, artık birçoğu
emekliye ayrılmış olan oyuncu-
larla neler başardığını anlatır
durur bıkmadan. O oyunda
genç futbolcularla çalışmayı se-
venlerin transfer için kapısını
çaldığı ilk kulüp Ajax olurdu.
Zira Stekelenburg, Chivu, Ya-
kubu, Heitinga, Maxwell, Pasa-
nen, Van der Vaart, Pienaar,
Sneijder, Mido ve Ibrahimo-
viç’ten oluşturulabilen yete-
nekli bir ilk 11’in yaş ortalaması
sadece 19.3 seviyesindeydi. İhti-
yaca göre bu kadro içinden alı-
nabilecek herhangi bir isim
uzun yıllar takıma başarıyla
hizmet edebilirdi.
2002 baharında Hollanda’da
sezon bittiğinde CM ekibinin
öngörü yeteneği bir kez daha
pekişmişti. Zira Ajax o genç
kadrosuyla ligi şampiyon ta-
mamlamış ve ek olarak Hol-
landa Kupası’na da uzanmayı
bilmişti. Ertesi sezon şampi-
yonluğu PSV’ye kaptıran takım,
Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek fi-
nale çıkmış ve nihayetinde ku-
paya uzanacak olan Milan’a kıl
payı elenmişti. 90’ların orta-
sında Louis Van Gaal’in yarattığı
harika nesli izleyenler, nere-
deyse o ekipten esintiler sunan
bir dejavu yaşar gibiydi. Bos-
man kuralı sonucu kısa sürede
parçalanan Van Gaal’in takımı
gibi Ronald Koeman’ınki de
zaman içinde Avrupa’nın devle-
rine doğru dağılacaktı. İşte o
Ajax kadrosuna 2001 yazında
Malmö’den dâhil olmuş ince,
uzun ve nispeten çelimsiz bir
genç, artık 34 yaşında yırtıcı bir
deve dönüşmüş durumda. Adı
Zlatan Ibrahimoviç olan o gen-
cin adı bugün o dönemki takım
arkadaşlarının fersah fersah
önünde geliyor.
20 yaşındayken Ajax’a transfer
olduğu o günden itibaren oyna-
dığı tüm takımlarda sadece iki
kez lig şampiyonluğunu kaçırdı
Ibrahimoviç. Eğer sezon so-
nunda Paris Saint Germain,
Ligue 1’ı lider tamamlayabilirse,
Zlatan 14 sezonda 25’inci kulüp
kupasına kavuşarak o imreni-
lesi koleksiyonunu bir adım
daha genişletmiş ola-
cak. Tek eksiği Şampi-
yonlar Ligi olsa da
elinde omadalya yı-
ğını varken bu
durumZlatan için
pek bir sorun ya-
ratmıyor. Bugün
onu başarılı ol-
duğu kadar egosu
tavan yapmış bir
megaloman olarak
görenlerin sayısı
hiç de az olmayabilir.
Fakat onda zamanla
yükselen bu özgüveni an-
layabilmek için Ibrahimoviç’in
karakterine ve biraz da onu şe-
killendiren çocukluğuna eğil-
mek gerek.
Rosengard’da
bir hayalperest
Fakirlik ve zorluklarla dolu bir
çocukluktan çıkıp futbol sah-
nesinin en önlerine uzanan
hayat hikâyeleri aslında pek
nadir değil. Özellikle Güney
Amerika ve Afrika gibi yoksul-
luğun ve gelir adaletsizliğinin
yüksek olduğu yerlerde yetiş-
miş oyuncuların çoğu benzer
geçmişe sahip. Fakat yıllık 60
bin dolara dayanan kişi başı
gelir ortalamasıyla dünyanın en
