TamSaha 126. Sayı - page 10-11

mişti. Bu açıklama zaten dünya ha-
kemliğinde profesyonelliğe geçişin
ilk adımıydı. Daha sonra Avrupa
bunun öncülüğünü yaptı ve bütün
ülkeler profesyonel hakemliğe adım
attı. Profesyonellik ismi aslında in-
sanları korkutmamalı. Buna “söz-
leşmeli hakemlik” diye bakabiliriz.
Nasıl futbolcular takımlarıyla söz-
leşme imzalıyorsa, hakemler de
Türkiye Futbol Federasyonu ile söz-
leşme imzalıyor. Şimdi 2014 Dünya
Kupası’nda ben evimden 150 gün
ayrı kalmışım. Düşünün, Dünya Ku-
pası’na hazırlanıyorumve bu sü-
reçte evimden 150 gün ayrı
kalıyorum. Bir tarafta bir iş var ve
bu şartlarda ben Dünya Kupası’na
katılan tek amatör hakemim…
Olaya bu şekilde bakmak lâzım.
Tabiî ki diğer Avrupa ülkeleriyle kı-
yasladığınız zaman biz onlardan
çok şanslıyız. Riva Tesisleri’nin ya-
pılmasında emeği geçen herkese
çok teşekkür ediyorum. Çünkü biz
burada her türlü imkâna sahibiz.
Burada antrenmanlarımızı yapıyo-
ruz. Eğitimimizi alıyoruz. İşte diğer
ülkelerle fark bu. Onların böyle
tesisleri yok. Biz burada 6 arkadaş
her şeye sahibiz… Şimdi aynı zman-
da şöyle de değerlendirmek lâzım
profesyonelliği… Şimdi düşünün,
binlerce hakem amatör kümelerde
maç yönetiyor. Bu uygulama üç
aylık bir uygulama olarak başladı.
Ama ben geriye doğru bir dönüşün
olacağını düşünmüyorum. Profes-
yonelce yaşamanın zorunlu olduğu
futbol dünyasında profesyonel ha-
kemlik uygulamasından bundan
sonra geriye doğru adımolmayaca-
ğına ve uygulama alanının genişle-
yerek devam edeceğine yürekten
inanıyorum. Bu süreç hep ileriye gi-
decektir. Seneye bunun şartları
daha iyi olacak. Arkadaşlarımızın
sayısı artacak. 6’dan belki çok daha
fazla olacak.
l
Hüseyin Göçek:
Avrupa’da pro-
fesyonel hakemlik daha önceki se-
nelerde geçilmiş bir sistem. Biz de
sonuçta Avrupa’yı yakalamış du-
rumdayız. Kullandığımız tesis ve
bize verilen olanaklar açısından kı-
yaslanmaz bile. Biz şu anda en üst
seviyelerde tesis ve olanaklara sa-
hibiz. Profesyonel hakemlikle ilgili
mesela İngiltere’den örnek vereyim.
İngiltere’de profesyonel hakem
kadrosu bizden biraz daha fazla.
Mesela 18 hakemher hafta görev
alabiliyor. Bu sistem sonuçta Avru-
pa’da çok yaygın ve oturmuş. Bizde
de bu sistemgelişerek devam et-
mek durumunda. Ve ilerleyen sene-
lerde bundan çok daha yararlı bir
şekilde verim alacağımıza inanıyo-
rum.
l
Barış Şimşek:
Bu işin şöyle bir
yönü de var. Daha önce yurtdışın-
daki maçlarda başka hakemlerle bir
araya geldiğimizde herkes ortamda
“Profesyonel hakemim” söyle-
minde bulunurken biz bir kenarda
amatör hakemolarak duruyor gi-
biydik… Ama artık biz de rahat
rahat bu ortamlarda kendimizi ifade
edebileceğiz. Göğsümüzü gere gere
bunu söyleyebiliriz. Avrupa’daki
meslektaşlarımızla aynı şartları ya-
kaladık diye düşünüyorum.
l
Fırat Aydınus:
Burada Cüneyt
Hoca gereken her şeyi söyledi… Ben
sadece bir detayı eklemek istiyo-
rum. GrahamPoll bir kitap yazmıştı
ve aynen şu cümleyi kullanmıştı:
“Bana mesleğimi sorana; mesleği-
min hakemlik olduğunu söylüyo-
rum…” Sanırımburada en fazla
Cüneyt’le benim tecrübemiz var.
Yanlış hatırlamıyorsam 21 yıldır ha-
kemliğin içerisindeyiz. 1994’ten bu
yana hakemlik yapıyoruz. Buradaki
herkesin hemen hemen 20 yılı ha-
kemlikle geçmiştir. Dolayısıyla bize
“İşin ne?” diye sorduklarında aka-
demik olarak aldığımız eğitimlere
göre “İşletmeci”, “Mühendis”, “Dok-
tor” diyoruz. Aslında herkes bizi ha-
kemliği ifa ettiğimiz paralelde tanı-
10
11
yordu. Yani bizimmesleğimizin ha-
kemlik olduğunu zannediyorlardı.
Profesyonellik ilerleyen zaman-
larda daha da oturduğunda mesle-
ğimizin hakemlik olduğunu söyle-
yebileceğiz. Yarı veya tamprofes-
yonellik olarak bunun Avrupa’da
çeşitli örnekleri var. Polonya, İtalya,
Almanya, İngiltere bir şekilde… Tür-
kiye’de bunun olması, sayının iler-
leyen zamanlarda artması, hakem-
lerimizin bakış açısına da bağlı ola-
cak. Profesyonellik önümüzdeki
sene itibariyle sayı olarak da arta-
cak diye düşünüyorum.
l
Ali Palabıyık:
Burada en yeni ben
olduğumve çok fazla deneyime
sahip olmadığımdan dolayı görebil-
diğimkadarıyla farkları anlatabili-
rim. Tabiî ki böylesine mükemmel
bir tesise sahip olmamız, Avrupa
ülkelerinden ya da başka ülkeler-
deki hakemlikten bir adımdaha
önde olmamızı sağlıyor. Çünkü
orada bu kadar kapsamlı bir bakış
açısı yok. Biz şu anda 6 kişi toplanı-
yoruz, beraber hareket ediyoruz,
beraber eğitimyapıyoruz, beraber
idmana çıkıyoruz. Ama yurtdışında
böyle bir imkânın çok fazla oldu-
ğunu düşünmüyorum. Belki ayda
bir-iki defa bir araya gelip çalışabili-
yorlar. Bu sistemin bize çok büyük
yararı olacak. Sayımız biraz daha
arttığında hepimiz için daha güzel
olacak.
l
Mete Kalkavan:
Uluslararası are-
nada üst seviyede maçlara Cüneyt
ağabey ile Fırat ağabey bizden çok
önce çıktı. Bu yüzden de vizyonları
bizden çok ileride. Ben de 2013 yı-
lında FIFA kokartlı hakemolduğum
zaman ilk gittiğim turnuvada bir İs-
veçli ve bir İngiliz hakemvardı
benimdışımda maç yöneten…
Bu hakemlere mesleğini sorduğum
zaman İngilizler artık dünyaya mâ-
lolmuşlardı. Üniversite eğitimleri ne
olursa olsun profesyonel hakem
olarak herkes onları biliyordu. İs-
veçli hakembile - ki ligleri bir Bel-
çika, bir Hollanda gibi, bizim
seviyemizde değil - daha da aşağı
bir seviyede olmasına rağmen yarı
profesyoneldi. Aynı zamanda polisti
kendisi… O zaman ben de Cüneyt
ağabey ile Fırat ağabeyin bumüca-
deleyi niçin verdiklerini daha iyi an-
ladım… Omantıkta benimde dü-
şüncelerimgelişmeye başladı. İki
sene içinde bu seviyeye ulaştı duru-
mumuz… Biz de artık Avrupa’ya
maçlara gittiğimiz zaman, “Mesle-
ğiniz nedir?” diye sorulduğunda,
“Hakemiz” diyebiliriz. Bunu söyle-
mek önemli değil. Önemli olan
oraya gittiğimizde kendimizi gös-
termemiz… O insanlar yüzde yüz
hakemlikle haşır neşir olabiliyor.
Ama biz gittiğimiz zamanmaalesef
ne olursa olsun, kendimizi ne kadar
diğer yaptığımız işten soyutlamaya
çalışsak da sonuçta o iş bâki ve onu
da düşünmek zorunda oluyoruz
yurtdışında.
Profesyonel bir hakem, ne zaman
emekli olur? Kaç yaşına kadar sa-
haya çıkar?
l
Cüneyt Çakır:
Şu anda FIFA’nın
yaş sınırı var. Biz Türkiye olarak FI-
FA’nın bu kuralına bağlıyız. Yani 45
yaşına gelmiş bir hakem, o sene
veda ediyor. Ondan sonra yönetici-
lik kısmına geçebiliyor. Fakat her
ülkede böyle değil. Her ülkenin
kendi federasyonu bunu değiştire-
biliyor. Bizdeki uygulamada yaş sı-
nırı 45. Bence yeterli atletik testleri
geçebilme durumumda olan ha-
kemler devam etmeli. Zaten
FIFA’nın da 45 yaş sınırını kaldır-
ması gündemde. Çok yakın bir za-
manda bununla ilgili bir karar alına-
cak. Biz hakemler olarak bu konuyu
takip ediyoruz. Tabiî ki sonuçta de-
vam edip etmemek her hakemin
kendi kararıdır. Çünkü o gücü his-
Fırat Aydınus
GrahamPoll bir kitap
yazmış ve aynen şu
cümleyi kullanmıştı: “Bana
mesleğimi sorana;
mesleğimin hakemlik
olduğunu söylüyorum…”
Profesyonellik ilerleyen
zamanlarda daha da
oturduğunda biz de
mesleğimizin hakemlik
olduğunu söyleyebileceğiz.
Ali Palabıyık
Böylesine mükemmel bir
tesise sahip olmamız,
Avrupa ülkelerinden ya da
başka ülkelerdeki
hakemlikten bir adımdaha
önde olmamızı sağlıyor.
Çünkü orada bu kadar
kapsamlı bir bakış açısı
yok. Bu sistemin bize çok
büyük yararı olacak.
Sayımız biraz daha
arttığında hepimiz için daha
güzel olacak.
BİR HATIRA
Hüseyin Göçek
2004 senesinde Süper
Lig’e çıktım. Kayseris-
por-Ankaragücü karşı-
laşmasıydı. İlkmaçımın
tebligatını aldığımda
tabiî ki tatlı bir heyecan
sardı beni. Maça gittik.
Hatta sahaya ısınmak
için çıktığımızda o
kadar heyecanlıydım
ki, sprint temposunda
ısınıyordum. Birden
omuzlarımda iki el his-
settim. Yardımcı ha-
kemlerim, “Hüseyin
biraz yavaş” diyerek
beni uyardı. Bunu unu-
tamıyorum.
BİR HATIRA
Barış Şimşek
Ufak bir sakatlığımvardı.
Telefonum çaldı. MHK Bölge
Sorumlumuz Turgay Güdü,
hafta içinde işim olup olma-
dığını sordu. Ben de “Yok
hocam” dedim . Telefona Ze-
keriya Alp Hocamızı verdi.
Zekeriya Hocamız bana,
“Barışçımpasaportun, vizen
var mı?” diye sordu ve “Seni
İsviçre’ye CORE kursuna
gönderiyoruz” diye ekledi.
Bu arada, “Turgay söyledin
mi?” diye Turgay Güdü’ye
sordu. Ben de “Neyi hocam?”
diye atıldım. “Seni FIFA lis-
tesine yazdık” dedi. Bir da-
kikada iki mutluluğu aynı
anda yaşamış oldum.
1,2-3,4-5,6-7,8-9 12-13,14-15,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,...142
Powered by FlippingBook