vermedi. Önümü tıkadı. Yaşımdaha
23-24’tü. O dönemde daha anlayışlı
yaklaşsaydı; çok daha farklı yerlere
gidebilirdi kariyerim. O yüzden
kontratımın sonuna kadar orada
kalmak zorunda kaldım. Daha
sonra Atromitos’a geçtim. Kendi
adıma iyi sezonlar geçirmiştim. Çok
iyi yerlere transfer yapabilecekken
kulüp başkanı buna izin vermedi ve
önümü tıkadı.
2012 yılının devre arasında bir
başka Yunan takımı Atromitos’a
geçiyorsun ve burada 3.5 sezon
geçiriyorsun. 5.5 yıllık Yunanistan
macerana geri dönüp baktığın
zaman neleri hatırlıyorsun?
Yunanistan’ı çok seviyorum. Orada
güzel günler geçirdim. Yunanistan
çok sevdiğimbir ülke. Ama geçmişe
dönüp bakarsamyapacağım şey,
Levadiakos’un teklifini kesinlikle
kabul etmemek olurdu. Çünkü
Levadiakos’a gitmem, kariyerimde
3-4 yıl kaybettirdi. Her ne kadar
kendi adıma çok iyi işler yapsamda
başkandan dolayı 3-4 senemheba
oldu. Ama Atromitos günlerim
bunun tam tersiydi. Düzgün bir yö-
netimvardı, ödemeler zamanında
yapılıyordu. Organizasyon anla-
mında çok iyilerdi. İyi bir takımdı.
Zaten ben ve takım arkadaşlarım
kulüp tarihinde bir ilki başardık ve
Atromitos’u UEFA Avrupa Ligi’ne
götürdük. O yüzden Levadiakos’u
ne kadar kötü hatırlıyorsam,
Atromitos’u tam tersi şekilde iyi
hatırlıyorum. Yunanistan’ı da çok
seviyorum.
2016 yılının devre arasında yolun
Medipol Başakşehir ile kesişiyor.
İstanbul ekibine transferin nasıl
gerçekleşti? Buraya gelirken kari-
yerin açısından neler bekliyordun?
Başakşehir’e gelmemkariyerimde
ileriye doğru atılmış çok güzel bir
adımdır. Ama biraz geç oldu. Çünkü
geçmişte verdiğimyanlış karar
bana 3-4 yıl kaybettirdi. O yılları
kaybetmeseydim çok daha iyi
olacaktı her şey. Başakşehir benim
için çok doğru bir karardı. Bunun
başlangıcı da şöyle oldu. Beni Yuna-
nistan Ligi’nden tanıyorlardı. Ama 3
sene önce burada Başakşehir’le oy-
nadığımız hazırlıkmaçından sonra
ciddi anlamda takip etmeye başla-
dılar. Sezonun ilk devresi boyunca
İstanbul’dan birkaç antrenör defa-
larca beni izlemeye geldi. Oynadı-
ğımo hazırlıkmaçının da etkisiyle
transferimi gerçekleştirmeye karar
verdiler. Bir şey daha var… Başak-
şehir’e transferimde 10 sene önce
Boniek’in İtalya’ya gelip beni gör-
mesi gibi, doğru zamanda, doğru
yerde olmam sayesinde gerçekleşti.
Burada oynadığımız hazırlık
maçında iyi bir performans sergile-
yince kendi şansımı kendimhazır-
lamış oldum.
Başakşehir’e transfer olana kadar
seni genellikle takımlarının ilk
11’inde görüyoruz. Başakşehir’de
ise ilk 11’de çok fazla şans bulama-
dın. Buna rağmen geldiğin günden
beri sabırla beklediğini ve görev
aldığın anlarda da hep işini iyi
yaptığını görüyoruz. Bu konu
hakkında neler söylersin?
İlk başta yedek kalmayı kabullen-
mek kolay olmadı. Uzun yıllar ilk
11’de oynamış biri olarak buraya
transfer edildiğimde yine aynı bek-
lentimvardı. Kenarda beklemeyi
daha genç yaşlarda yaşasaydım
belki çok daha farklı tepki verirdim
ama bu olay başıma 30 yaşında
geldi. Olaya artık daha olgun baka-
bilmeye başladım. Hiçbir zaman
kontrolümü ve sabrımı kaybetme-
den çalışmaya devamediyordum.
Bu süreçte ailemin desteği çok
önemliydi. Kız arkadaşımla uzun
zamandır beraber yaşıyoruz. O da
burada. Bana çok destek oldu. Bu
tarz durumlarda iki seçenek var.
Ya isyan edersin ya da sabırla daha
çok çalışırsın ve fırsat ayağına gel-
diğinde bunu iyi değerlendirirsin.
Tabiî ki bu olay başıma 30 yaşında
geldiği için çok olgun bakabildim.
Asla kimseye bir saygısızlık göster-
medim. Bunun karşılığını da aldı-
ğımı düşünüyorum. Ne zaman şans
bulduysamelimden geleni yapmaya
çalıştım. Skora katkıda bulunmaya
çalıştım. 10 dakika, 15 dakika, 20
dakika girdiğimsürelerde goller
attım. Hatta bazen iki gol
attığımzamanlar da oldu.
Son zamanlarda ise oy-
namaya başladım. Uma-
rımbu şekilde devameder. Ama
devametmese de hocamne zaman
görev verirse yerine getirmeye ha-
zırım. Kendimi hep hazır tutuyorum.
Medipol Başakşehir yaptığı trans-
ferlerle Süper Lig’in flaş takımla-
rından olmayı başardı ve röportaj
yaptığımız bugün lider durumda.
Takımın havasını ve sezon sonu
hayalini bize nasıl anlatırsın?
Takımdaki hava çok iyi. İyi bir
oyuncu grubuna sahibiz. Geçen
sezon bildiğiniz gibi hem lig şampi-
yonluğunu kaçırdık hemde kupayı
finalde kaybettik. Dolayısıyla bu
kadar ileri gidip de iki kulvarı da ka-
zanamamak bize ders oldu. Baktığı-
nız zaman bu başarı bir günde gelen
bir başarı değil. Uzun bir süredir aynı
hoca devamediyor. Yardımcı antre-
nör olsun, çalışan personel olsun,
oturmuş bir kadro var. Takımdaki
oyuncular da oturmuş. Yeni takviye-
lerle daha iyi hale geldik. Maçmaç
bakıyoruz. Önümüzdeki hermaç
final ve her finalden galibiyetle ayrıl-
mak istiyoruz ki, sezon sonunda
rüyamız gerçek olsun. Geçen sene
şampiyonluğu kıl payı kaçırdık.
Bu sene kaçırmak istemiyoruz.
Ligimizde oynanan futbolu daha
önce forma giydiğin Polonya ve
Yunanistan ligleriyle kıyasladı-
ğında neler söylersin?
Polonya liginden başlayayım… Po-
lonya ligi aslında zor bir lig. Temasa
ve sertliğe dayalı bir futbol oynanı-
yor. Daha çok Polonyalı oyuncular-
dan kurulu bir lig ve o oyuncuların
karakteristik özelliği de fiziksel güç
ve sertlik. Dolayısıyla lig de bu
karakter çerçevesinde şekilleniyor.
Çok fazla taktik anlayışı yok orada.
Bunun nedenlerinden birisi de çok
kaliteli yabancı oyuncuların gelme-
mesi. Bu yüzden de o sertlik devam
ediyor. Yunanistan’a bakarsak
taktiksel anlamda Polonya’nın çok
daha önünde. Oraya kaliteli yaban-
cılar da geliyor. O yüzden Yunanis-
tan futbolu bu anlamda Polonya’nın
önünde… Süper Lig ise benim oyna-
dığım en zorlu lig. Çünkü burada
her şey var. Polonya’da olduğu gibi
sertlik var. Ama aynı zamanda
taktiksel bilgiye sahip takımlar da
var. O yüzden burada makas çok
fazla açık değil. Başka liglerde
mesela liderle son sıradaki takım
oynayacağı zaman “sonuç belli”
diyebiliyorsunuz. Ama bunu
Türkiye’de söyleyemezsiniz.
Türkiye’de büyükler de son sıradaki
takımlara maç veya puan kaybede-
biliyor. Bu da tamamen buraya
gelen iyi yabancı oyuncularla
alâkalı bir durumbence.
Adeyabor, Clichy, Emre Belözoğlu,
Gökhan İnler gibi yıldız oyuncula-
rın yanına devre arasında Arda
Turan da eklendi. Böylesine yıldız
isimlerle bir arada oynamak senin
“
Geçmişe dönüp bakarsamyapacağım şey,
Levadiakos’un teklifini kesinlikle kabul etmemek
olurdu. Çünkü Levadiakos’a gitmem, kariyerimde
3-4 yıl kaybettirdi. Ama Atromitos günlerimbunun
tam tersiydi. Zaten ben ve takım arkadaşlarım
kulüp tarihinde bir ilki başarıp Atromitos’u UEFA
Avrupa Ligi’ne götürdük.
“
İlk başta yedek kalmayı kabullenmek kolay olmadı.
Hiçbir zaman kontrolümü ve sabrımı kaybetmeden
çalışmaya devam ettim. Bu tarz durumlarda iki
seçenek var. Ya isyan edersin ya da sabırla daha
çok çalışırsın. Asla kimseye bir saygısızlık
göstermedim. Bunun karşılığını da aldığımı
düşünüyorum.
“
3 sene önce burada Başakşehir’le oynadığımız
hazırlıkmaçından sonra beni takip etmeye
başladılar. Sezonun ilk devresi boyunca defalarca
beni izlemeye geldiler. Başakşehir’e transferim,
10 sene önce Boniek’in İtalya’ya gelip beni görmesi
gibi, doğru zamanda, doğru yerde olmam
sayesinde gerçekleşti.
“
Geçen sezon hem lig şampiyonluğunu kaçırdık hem
de kupayı finalde kaybettik. Bu kadar ileri gidip de
iki kulvarı da kazanamamak bize ders oldu. Yeni
takviyelerle daha iyi hale geldik. Önümüzdeki her
maç final ve her finalden galibiyetle ayrılmak
istiyoruz ki, sezon sonunda rüyamız gerçek olsun.
30
31