TR
EN
TFF » Haberler » Basın Bültenleri » TFF Haberleri
Özgener: "En önemli hedefimiz ortak bir vizyon geliştirmek" 29.12.2009
Özgener: "En önemli hedefimiz ortak bir vizyon geliştirmek"

Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanlarından Mazhar Zorlu anısına düzenlenen 5. Mazhar Zorlu Halı Saha Futbol Turnuvası'nın ödül töreni bugün yapıldı. Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde yapılan törende konuşan TFF Başkanı Mahnut Özgener, tüm dünyanın konuştuğu ortak bir lisan olan futbolun, birbirinden çok farklı insanları bir araya getirebilen, onlara gerek sporcu, gerekse seyirci olarak aynı heyecanları yaşattığını belirtti.

Özgener sözlerine şöyle devam etti: " Birlikte sevinmenin, birlikte üzülmenin, birlikte başarmanın zevkini hissettiren bir olgu…

Saygıdeğer büyüğüm merhum Mazhar Zorlu adına her yıl düzenlenen turnuva da bunun en güzel örneği… Ayrı sektörlerde faaliyet gösteren kurumlar bir araya gelerek rekabetin en güzel örneklerini sergiliyorlar. Turnuvanın her yıl daha da çok geliştiğini görmek hepimizi sevindiriyor.

Futbol ortak bir lisan… Özellikle Türkiye'de herkesin sevdiği, herkesin yaptığı ve herkesin üzerinde konuşup yorumda bulunduğu bir olgu…

Hatta şunu söyleyebiliriz… Türk futboluna baktığımızda oynamaktan çok, futbol üzerine konuşmayı ve yorum yapmayı sevdiğimizi görebiliyoruz…

Ülkemizde en çok oynanan ve en çok konuşulan sporun yönetim kurumuyuz. Bu bizi çok mutlu ediyor… Futbolun tüm kişi ve kurumlarıyla bir araya gelerek, diyaloglar kurarak futbolumuzun sorunlarını birlikte çözmek için çaba sarf ediyoruz.

Tüm kulüplerimizden, yöneticilerimizden, teknik adamlarımızdan ve oyuncularımızdan bir kez daha şunu rica ediyoruz. Birlikte konuşarak ve diyalog içine girerek çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok. Dinlemeye, sorunlara beraber çözümler getirmeye her zaman açığız.

"Türk futbol ailesi" sözünü çok sık kullanıyor ve duyuyoruz. Ailenin her ferdinin sözünü dinleyerek ve tüm ailemizin yararına olacak ortak kararlar almak için çalışıyoruz. Türkiye Futbol Federasyonu olarak önemli bir hedefimiz, bu birliği ve ortak vizyonu sağlamak.

Aile içinde sorunlar her zaman yaşanabilir. Farklı görüşler her zaman olabilir. Önemli olan ortak paydalar üzerinde birleşerek, uzun soluklu hedefler koyarak, Türk futbolu için bir vizyon oluşturmamız.

Türkiye Futbol Federasyonu ile kulüplerimiz arasında, kurumların doğasından gelen önemli farklılıklar var.

Onlar futbola kendi kulüplerinin çıkarları ve hedefleri açısından bakmak durumundalar. Federasyonumuz ise futbolun genelini düşünmek zorunda… Onlar için aralarındaki rekabet daha önemli. Bizim için ise o rekabetin adil yaşanmasını sağlamak birinci öncelik.

Turkcell Süper Lig'de geride bıraktığımız ilk yarı içerisinde birçoğu bu vizyon ve öncelik farklılığından doğan sorunlar ve diyalog kopuklukları yaşadık.

Tüm dünyada var olan, ülkelerin Dünya Kupası'na gitmesini bile engelleyebilen hakem hataları yine gündemimizin birinci maddesi haline geldi. Bu konuda sadece Türkiye Futbol Federasyonu'nun değil, FIFA ve UEFA'nın iyileştirme çabaları, yeni denemeleri ve uygulamaları görmezden gelindi.

Hakemlerimizin giderek hızlanan oyun temposuna ayak uydurarak verdiği doğru kararlardan çok, minimumda tutmak için yoğun çaba harcadıkları hatalar gündeme getirildi. Buradan bir kez daha belirtmek isterim ki, evet liglerimizde de hakem hataları vardır. Hatalar yapılmaktadır.

Fakat; bu hatalar art niyetle ve belirli bir kasıtla yapılmış hatalar değildir. Adı üzerinde sporun doğası içerisinde var olan hatalardır. Federasyon olarak bu hataların minimuma inebilmesi için büyük bir çaba serf ediyor, çalışmalar yapıyoruz.

Buradan tekrar ifade ediyorum, kurum olarak hakemlerimizin arkasındayız. Onların daha da iyi olabilmesi için, eğitimleri ve gelişimleri için her türlü çalışmayı sürdürüyoruz. FIFA ve UEFA gibi biz de uzun vadeli planlarla sorunların çözümü için çaba harcıyoruz.

Bu sorunun çözümünün birinci koşulunun ise uzun soluklu hedefler ve planlamalarla hareket etmek olduğunu biliyoruz. Gündeminizi günlük hatalar üzerinden oluşturup, hakemler üzerinde psikolojik baskı yaratmaya çalışarak, kendi kulübünüzün günlük hedeflere ulaşmasını sağlamak isteyebilirsiniz.

Ama bu baskı, Türk hakemliğinin daha iyi yerlere gelmesini, daha iyi hakemler yetiştirmemizi, kendilerine güvenen ve hakem olmak isteyen gençleri engelleyecektir.

Türk hakemliğine günlük hatalar ve yorumlar üzerinden değil, biraz daha geniş açıdan bakılmasını tavsiye ediyoruz. Bir maçtan hemen sonra sinir ve heyecanla yapılan açıklamaların hiçbir şeyi iyileştirmeyeceğine futbol ailesi olarak hep birlikte inanmamız gerektiğini düşünüyoruz.

Sadece hakemlerimizin değil, futbolumuzun hemen hemen her sorunu bu orta ve uzun vadeli vizyon eksikliklerinden kaynaklanıyor. Futbol ile ilgili her duygumuzu günlük yaşıyoruz. Ligimize baktığımızda bile bir hafta yerlere göklere sığdırılamayan takımların, hemen bir hafta sonra yerden yere vurulduğunu görebiliyoruz.

Oysa futbol uzun soluklu bir planlama ile başarıyı getirecek bir oyun.

Tüm kurumlarımızla konulara daha sağduyulu ve geniş bir perspektifle bakıyor olmamızın, uzun soluklu planlama ile yaklaşıyor olmamızın son derece önemli olduğuna inanıyoruz…

Federasyonumuz, önümüzdeki günlerde Türk Futbolu adına son derece önemli adımlar atmaya hazırlanıyor. Futbolumuzda var olan şiddet konusundaki duyarlılığımız bunların en başında geliyor. Sporda şiddet yasasının hayata geçmesi için ilgili tüm birimlerle çalışmalarımız sonlanma aşamasına geldi.

Bu sorunu belirli bir vadede çözümlemeyi, futbolumuzda kalıcı bir huzur ortamı yaratmayı en öncelikli hedeflerimizden biri olarak görüyoruz.

Türk Futbolunun gerçek marka değerinin ancak bu huzur ortamı ile yaratılabileceğinin farkındayız. Bir diğer konumuz ise menajerlik konusu. Bu konuda getireceğimiz yeni düzenleme ile son derece sağlıklı bir yapının hayata geçmesini sağlamak arzusundayız.

Bu son derece hassas ve stratejik konuyu uluslararası normlarda bir işleyişe oturtmayı hedefliyoruz. Burada kulüplerimizle iş birliği içerisinde yürüyen, uluslararası standartlarda bir işleyişi hayata geçirmek üzere çalışmalarımız sonlanmak üzere.

2010 yılının Ocak ayının, futbol endüstrimiz adına son derece önemli bir kilometre taşı olacağını düşünüyoruz. Ocak ayı içerisinde sonlandırmayı hedeflediğimiz yeni yayın ihalemizin, Türk Futbol Endüstrisinin gelmiş olduğu noktanın yeniden tanımlanması açısından son derece anlamlı olacağı inancındayız.

Uzunca bir süredir en ince detayına kadar incelediğimiz, en hassas noktalarına varıncaya kadar öngörüde bulunarak hazırladığımız şartnamenin, Türk Futbolunda yepyeni bir ufuk açacak sonuçlar elde etmemizi sağlayacağını düşünüyoruz. İhale sonucunda federasyon olarak görevimiz sona ermeyecek.

Sonrasında elde edilen gelirlerin kulüplerimiz tarafından kullanımı ve mali kriterlerle ilgili ciddi bir çalışma planlıyoruz. Bu konuya büyük hassasiyet gösteriyoruz. Ne tür tedbirler alınabileceği konusunda çalışmalarımızı şimdiden başlatmış durumdayız. Gelişme ve taslak çalışmaları kamuoyu ile paylaşıyor olacağız.      

Türkiye Futbol Federasyonu olarak en önemli hedefimiz; futbolumuzu günlük, kısır çekişmelerden uzaklaştırmak ve ortak bir vizyon geliştirmek.

Euro 2016 adaylığımızda bile bu günlük ve insanların kendilerini düşünmesinin yansımalarını görmeye başladık. Buradan dünyada her aday ülkenin anlaması gereken çok önemli bir gerçeği bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ev sahipliği yapması istenen şehir ve stadyumların uyması gereken kriterler bulunur. Bir şehir, sadece futbola olan sevgisiyle değil, şehre gelecek seyirciler için sunduğu konaklama, şehirlerarası ulaşım ve şehirlerin birbirine yakınlığı ve diğer olanaklarla da değerlendirilir.

Bir stadyumun seçiminde ulaşım, şehrin merkezine ve hava alanına yakınlık gibi kriterler göz önüne alınır. Bu "evrensel" kriterleri görmezden gelip tepki göstermek, UEFA'nın adaylık süresi boyunca ülkedeki her gelişmeyi, her haberi yakından izlediğini unutmak, adaylığımıza ülke içinden darbe vurmak demektir.

Burada önemli bir noktanın altını çizmek istiyorum. Açıkçası 2016 adaylığımız ve bu sürece, bir taraftan seviniyor, diğer taraftan da üzülüyorum.

Seviniyorum çünkü adaylık konusunda şehirlerimizin, kulüplerimizin, değerli spor adamlarımızın talepleri ve bu işin bir parçası olma isteklerini görmek gerçekten mutluluk verici.

Diğer taraftan üzülüyorum çünkü Türk futbolunda bir sürü ilki gerçekleştirmiş, başarıları ile futbolun vazgeçilmezi olmuş, futbol denilince akla ilk gelen şehirlerimiz, kulüplerimiz; FIFA ve UEFA'nın koymuş olduğu temel kriterler nedeniyle maalesef projenin dışında kalıyorlar.

Buradan tüm futbol ailesine bir kez daha sesleniyoruz. Hep beraber, diyalog içinde, hedeflerimizi daha da büyüterek, birlikte hareket edelim.

Birlikte hareket edersek, ulaşamayacağımız bir hedef, çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yok…"