TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Sercan Yıldırım: "Şöhreti kaldıracak olgunluktayım" 31.10.2009
Sercan Yıldırım: "Şöhreti kaldıracak olgunluktayım"

Türk futbolunun çok şey beklediği genç yeteneklerden birisi. Henüz 19 yaşında bir Anadolu takımından gelerek ay-yıldızlı formaya sıçrama yapmayı başardı. Sürati, golü hissedişi ve vuruş başarısıyla önemli özelliklere sahip. Bu özellikleri onu sezon başında hem üç büyük takımın hem de Avrupa kulüplerinin listelerine taşıdı. Erken yakaladığı şöhrete ve ilgiye karşın yaşının ötesinde bir olgunluğa sahip. Önünde uzun bir kariyer uzandığını ve kendini geliştirmeye odaklandığını, transfer yapmak için ise gelecekte önüne birçok fırsat çıkacağını söylüyor.

Röportaj: Türker Tozar / TamSaha

Son dönemde Türk futbolunun ismi en çok konuşulan genç yıldızlarından birisin. Bundan dolayı neler hissediyorsun? Şöhret ve ilginin yarattığı bir baskı var mı üzerinde?

19 yaşında olmama rağmen, kendimi sorumluluk sahibi bir insan olarak görüyorum. Bu hem saha içinde hem de saha dışında böyle. Transfer dönemi süresince ciddi psikolojik sorunlar atlattım. Her gün gazetelerde başka bir takımla isminizin anılması kolay bir durum değil. Bunlar beni insan olarak çok etkiledi ama Allah'tan performansıma negatif bir yansıması olmadı. Profesyonelce davrandım, yazılanları fazla kafama takmadım. Şöhreti ve ilgiyi kaldıracak olgunluktayım.

Sezon başında yoğun bir şekilde transfer haberleriyle gündeme geldin. Gerek yurtdışından gerekse Fenerbahçe'den gelen tekliflere rağmen kulübünde kaldın. Olayların içyüzünü bizlerle paylaşır mısın?

Başkanımız İbrahim Yazıcı'nın ve menajerlerimin bana verdiği bilgiye göre Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş benimle ilgili oldukça ısrarcı davranmış. İngiltere'den gelen teklifler olduğunu da biliyordum ama hangi kulübün ne kadarlık bir transfer önerisinde bulunduğu tam açıklanmadı. Yurtdışından en son teklif ise Atletico Madrid'den geldi. Transferim gerçekleşmedi çünkü kulübüm beni bırakmak istemedi. 2012'ye kadar Bursaspor'un sözleşmeli futbolcuyum ve yönetim ne derse o olacak. Başkanımız "Senin değerini bulmayan hiçbir teklifi kabul etmem" demişti. Demek ki teklifler başkanımızın kafasındakine yaklaşamamış.

Transfer için çok fırsatım olacak

Bursaspor senin yuvan ve orada olmaktan mutlu olduğunu tahmin ediyoruz. Peki, transferinin gerçekleşmemesi sende hiç hayal kırıklığı yarattı mı?

Daha yaşım genç. Kendimi bozmadığım ve performansımı üst düzeyde tutmayı başarabildiğim sürece o transferi yapmak için gelecekte çok fırsatım olacağını düşünüyorum.

Seninle daha önce yaptığımız bir röportajda, "Merdivenleri yavaş yavaş çıkmak gerekir" demiştin. Bu görüşünde bir değişiklik olmadığı belli. Senin için doğru zaman ne zaman gelecek?

Bu konu hakkında başkanımızla çok konuştuk. Kendisi benim doğru zamanda takımdan ayrılmam gerektiğini çok vurguladı. En azından bir sezon daha takımda kalıp ondan sonra transfer yapmamın doğru olacağını söyledi. Şartlar gelecek sezon neyi gösterecek, şimdiden söylemek zor. Giderim veya gitmem; orasını seneye düşüneceğiz. Geçen sezon ligde 11 gol attım. Bu sezon hedefim bunu geliştirebilmek.

İstanbul'a giden genç yıldız adaylarının önemli bir bölümünün, olamadan kaybolduğunu görüyoruz. Bu durum senin için de endişe verici mi?

Ben İstanbul takımlarından bir tanesine transfer olsaydım, her şeyi göz önünde bulundurup oraya gitmiş olacaktım. Önümüzde İstanbul'a gidip de kaybolmuş birçok örnek vardı. Ben de onlardan bir tanesi olmak istemedim.

Kariyer planlamanı önce İstanbul, sonra Avrupa sıralamasıyla mı yapıyorsun, yoksa direkt Avrupa'ya gitmek gibi bir düşüncen var mı?

Şartlar neyi gerektirirse ona göre davranacağım. Bu konu hakkında şimdiden bir rota çizemem. Hedefim doğrultusunda ilerleyeceğim.

Geçen sayımızda Galatasaraylı Mustafa Sarp'la yaptığımız söyleşide, Bursaspor takımına ve taraftarına duyduğu saygı sebebiyle 16 numaralı formayı seçtiğini söylemişti. İçinden yetişmiş biri olarak, Bursaspor'u ve taraftarını bu kadar özel kılanın ne olduğunu söyleyebilir misin?

Geçen yıl taraftarın verdiği destek muhteşemdi. İç sahada bir ara hiç maç kaybetmedik, güzel bir seri yakaladık. Onların 90 dakika boyunca yaptıkları tezahürat bizim için müthiş itici bir güç oldu. Bursaspor taraftarları bence Türkiye'nin en iyi taraftar kitlesi. Dünyadaki diğer örneklerle de kıyaslarsak sayılıların arasına girer.

Ertuğrul Sağlam'ın göreve gelişinden sonra kulüpte ve takımda ne gibi değişiklikler yaşandı?

Ertuğrul Sağlam çok karakterli bir teknik adam. Takıma ilk geldiğinde taktik ve oyun stratejisinden önce arkadaşlığı ön plana aldı. Öncelikli olarak oyuncular arasındaki arkadaşlığın pekişmesini sağladı. Çok güzel bağlar oluştu ve gerek saha içinde gerekse saha dışında gerçek bir takım gibi hareket etmeye başladık. Bunun yararını çok gördük. Arkadaşlık bağlarını bir kez sağladınız mı, bu oynadığınız futbola da yansıyor ve başarı geliyor. Geçen sezon bunun bir örneğini izlediniz.

İkinciliği zorlamak istiyoruz

Bursaspor olarak bu sezonki hedefiniz ne?

Geçen sezon Avrupa Ligi'ne kalabilmeyi sadece birkaç puanla kaçırmıştık. Bu nedenle öncelikli hedefimiz geçen sezon yapamadığımızı bu sezonda gerçekleştirebilmek. Daha sonra da Türkiye'deki başarıyı Avrupa'ya taşıyabilmek. Yine üst sıralardaki mücadelemiz devam ediyor. Umarım lig bittiğinde de yukarılardaki yerimizi koruyabiliriz. Şampiyonluk için daha çok çalışmamız gerektiğini biliyoruz ama ikinciliği zorlamak istiyoruz.

Sivasspor'un geçen sezon elde etmiş olduğu başarı, diğer takımlar için de itici bir güç olmuştu. Adeta çıtayı yükselttiler. Onların ulaştığı noktayı geçebileceğinize inanıyor musunuz? Bu noktada Bursa'nın diğer şehir takımlarına göre artıları neler?

Sivasspor geçen sezon çok iyi bir ekipti ama bu sezon takım adeta dağıldı. Ben başarılarımızla Sivasspor'u geçebileceğimizi düşünüyorum. İkincisi, Sivasspor'dan farkımız geldiği noktayı kaldırabilecek olgunluğa sahip olmamız. Yukarılarda olmayı kaldırabilecek bir olgunluktayız. Bursa halkı ve kulübümüz başarıya aç. Dikkat ederseniz, Sivasspor geçen yılki başarıyı kaldıramadı ve şimdi çöküşe girdi.

Kendinde geliştirmen gereken yönler olduğunu düşünüyor musun?

Eksiklerim tabii ki var. Daha 19 yaşındayım. Kafa topları konusunda kendimi geliştirebilirim. Biraz da kuvvet ağırlıklı çalışmalar yapmam gerekiyor.

Genç Milli Takımların bütün seviyelerinde oynadın. Yine Genç Milli Takım'a seçileceğini düşünürken, Bosna-Hersek'le Eylül 2008'de oynanan maç öncesinde ilk kez A milli kadroya davet aldın. Bu daveti bekliyor muydun, yoksa seni şaşırttı mı?

U19'dan A Milli Takım'a gelmek tabii ki beni şaşırttı. Bosna-Hersek maçında oynadığımda içimde büyük mutluluk ve heyecan vardı. Onu sahaya yansıtmak amacındaydım.

Milli Takım'daki ortam diğerlerine göre farklı mıydı? Ne gibi farklılıklar gördün?

Kamp ortamı anlamında fazlaca bir fark yok. Tabii A millide en genç futbolcu benim. Onun getirmiş olduğu bir farklılık var. Genç Milli Takımlarda akran futbolcular yer alıyor, orası da kendine göre değişik. Buradaki ağabeylerimi de çok seviyorum. Hepsi buraya ilk geldiğimde bana çok yardımcı oldu.

Milli Takım'da seviye ayrımı olmaz

Yaşın gereği U21 Takımında da oynuyorsun. Oyuncular A milliye çıktıktan sonra oraya dönmek bir sıkıntı yaratır mı?

Eğer yaşınız tutuyorsa, o kategoride maçlar oynamanız doğal. A Milli Takım'a seçilip de tekrar oraya dönerseniz, A milliden getirmiş olduğunuz tecrübeyi ümit milliye aktarıyorsunuz. Bir nevi örnek oluyorsunuz ve bu da çok güzel bir şey. Ayrıca Milli Takımlarda ay-yıldızlı bayrağımızı başarıyla dalgalandırmak için mücadele ediyoruz. O yüzden seviye ayrımı yapmamak lâzım.

A milli forma altındaki ilk golünü Estonya'ya attın. O golle ilgili neler hatırlıyorsun? Nasıl bir duyguydu?

Estonya maçı 2010 Dünya Kupası'na gidebilme yolunda çok önemliydi. O maçta gol atmış olduğum için kendimle gurur duydum. Önemli de bir goldü. Umarım bu sadece bir başlangıç olur ve milli forma altında gollerimin devamı gelir.

Bursaspor altyapısı çıkışlı bir oyuncu olarak kulübün altyapısıyla ilgili neler söylersin? Senin gözlemlediğin keşfedilmemiş genç yetenekler var mı?

Kardeşim Tezcan Yıldırım da Bursaspor'un altyapısında oynuyor. Sağ ayaklı bir defans oyuncusu olarak başladı, en son forvete geçmeyi tercih etti. O da çok hırslı. Altyapıda onun gibi çok yetenekli, geleceği olan futbolcular var. Kendilerini bozmaz, iyi yetiştir ve ekstra çalışırlarsa parlayabileceklerini düşünüyorum.

Genç futbolcu kardeşlerine vereceğin tavsiyeler var mı?

Her zaman normal çalışmalardan daha fazlasını yapmaları gerektiğini bilmeliler. A takıma çıktıkları dönemde ağabeylerine yetişmek için bunu yapmalılar. Büyüklerin nasihatlerini dinlemeleri lâzım. Özgüvenlerini bulduktan sonra da yeteneklerini sergileyeceklerdir.

Alex'le oynamak isterdim

Her forvet oyuncusunu besleyen mutlaka bir orta saha oyuncusu vardır. Sen bu anlamda hangi oyun kurucuyla oynamak isterdin?

Alex'le oynamayı çok isterdim. Oyun zekâsı tartışılmaz.

Seni en çok hangi defans oyuncuları zorluyor?

Ligde tüm defans oyuncularına karşı oynadım sayılır. Ama aralarından beni en çok zorlayan Fenerbahçe'den Diego Lugano ve Fabio Bilica. İkisi de sert savunma yapan futbolcular.