TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Zeynep Kerimoğlu: Futbolun Cici Kızı 2.03.2024
Zeynep Kerimoğlu: Futbolun Cici Kızı
Dudullu'da başlayan kariyer yolculuğunu Fenerbahçe'ye ve U15 Millî Takımı'ndan A Millî Takım'a taşıdı. Sekiz çocuklu bir ailenin altıncı evlâdı. Fenerbahçe Üniversitesi'nde okuyor, uzun bir sakatlığın ardından yeniden A Millî Takım'da olmanın gururunu yaşıyor. Herkesin "Cici" lakabıyla tanıdığı 20 yaşındaki genç oyuncuyla hikâyesini ve hedeflerini konuştuk.

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

Millî Takımımızın genç oyuncularından birisin. 13 Mayıs 2003'te İstanbul'da doğduğunu biliyoruz.  Ailenden başlayarak seni tanımaya başlayabiliriz. 

Ailem Erzurumlu. Kısa bir süre Erzurum'da yaşayıp, sonra İstanbul'a göç etmişler. Sekiz kardeşiz. Annem ev hanımı, babam emekli.

Ailenin kaçıncı çocuğusun? Sekiz kardeş bir arada büyümek nasıl bir şey?

Dört kız, dört erkeğiz. Ben ailenin altıncı çocuğuyum. En büyüğümüz 1994, en küçüğümüz 2009 doğumlu… Sekiz kardeş büyümek gerçekten çok farklı… Güzel yanları da var, anlaşamadığımız yanları da… Ama genelde çok iyi anlaşıyoruz. Birlikte hiç sıkılmıyoruz. Çok keyifli vakit geçiriyoruz.

Eğitim hayatını anlatır mısın?

İlkokulum ve ortaokulum Ümraniye'deydi. Liseyi Sultanbeyli'de okudum. Meslek Lisesini bitirdim. İlk başlangıcım Spor Lisesiydi ama sonra Meslek Lisesine geçtim. Şu an Fenerbahçe Üniversitesi'nde okuyorum.

Ailende senden başka sporcu var mı?

Kulüplerde oynamış abim ve kız kardeşim var. Bir kız kardeşim şu an Dudullu Spor Kulübü'nde oynuyor. Futbol oynamaya spor okullarında başlamıştı. Orta sahada oynuyor. Abilerim Beşiktaş'ın altyapısında oynadılar. Birisi de Sarıyer'de oynadı. Onlar futbolu bırakınca ben devam ettirdim. Onların sayesinde futbola başladım. Onlardan görerek merak saldım futbola. 

Sokakta oynarken sendeki yeteneği ilk kim keşfetti?

Sokakta oynarken mahalle maçlarına gidiyordum. Ortaokula başladığımda futbol ve futsal takımları kuran bir hocam vardı; Ahmet Hikmet Altıntaş. Okuldaki çocuklarla ilgileniyordu. Onunla başladım. Sonra bizim eve en yakın Dudullu Spor vardı. Beni oraya yönlendirdi. Dudullu Spor'un kız takımı vardı ve ben de 2011 yılında miniklerde oynamaya başladım. 2013 yılında filiz lisansım çıktı. Bir süre sonra da U15 Millî Takımı'ndan davet geldi. O dönem takımın başında Suat ve Aytürk Kıyıcı Hocalarımız vardı. İlk daveti onlardan aldım. Hazırlık kamplarına çağırılmıştım. Millî Takım'a gidince daha çok üstümde durulmaya başlandı. 

Dudullu Spor'daki başlangıcın ardından futbol hayatında neler yaşadın?

Orada 8 yıl oynadım. 3. Lig'de başlamıştık, 1. Lig'e kadar yükseldik. 2021 yılında Beşiktaş'a transfer oldum. Orada bir sezon geçirdikten sonra 2022'nin başlarında Fenerbahçe'ye geçtim.

Kadın futbolundaki gelişimi bizzat yaşamış bir oyuncu olarak bu süreci nasıl anlatırsın?

Öncelikle biz çok şanslıyız. Çok iyi döneme denk geldik. Kadın futbolu adına çok büyük bir ilerleme var. Ablalarımız da bizim şanslı olduğumuzu söylüyor. Her anlamda görüyoruz ilerlemeyi… Bu yükseliş hem bizim adımıza var hem de dünya çapında bir sıçrama yaşanıyor. İnanıyorum ki bu ilerleme hızlı bir şekilde devam edecek. Arkadan gelen çok yetenekli oyuncular mevcut. Bu şansı iyi kullanabileceğimizi düşünüyorum.

Seni küçük yaştan beridir tanıdığım için ne kadar güçlü ve ne kadar hızlı olduğunu biliyorum. Futbol öngörün ve yeteneğin çok yüksek. Bu seviyeye gelmiş bir oyuncu olarak senden genç oyunculara baktığın zaman ne görüyorsun?

İlk başladığım günden şu ana kadar gelişimime baktığımda bunu çok açık bir şekilde görebiliyorum. Her anlamda geliştim. Futbol anlamında, oyun görüşü anlamda çok fazla gelişim sağladım. Gelişime açık bir sporcuyum. Gerek saha içinde, gerek saha dışında geliştiğimizi düşünüyorum. Geçmiş dönemde kadın futboluna çok fazla ilgi olmadığı için benimle birlikte başlayan birçok kız çocuğu futbolu bıraktı ya da bırakmak zorunda kaldı. Şu an birçok takımın, birçok kulübün altyapısı çok güçlü. Geriden gelen sporculara biz çok iyi örnek oluyoruz. Ama biz başladığımızda kadın futbolu bu kadar etkili değildi. İlerleyen dönemlerde altyapıdan çok iyi oyuncular çıkacağını düşünüyorum.

Fenerbahçe Üniversitesi'nde devam ediyorsun. Eğitim olarak kendini nasıl donatıyorsun?

Antrenörlük okuyorum. Olabildiğince antrenörlüğe dair ince detayları öğrenmeye çalışıyorum. Yabancı dil konusunda yeni bir başlangıç yaptım. Büyük bir başlangıç oldu benim için. Kursa yazıldım. İngilizcemi geliştirmeye çalışıyorum. İngilizceyi öğrendikten sonra öğrenmek istediğim diller var, mesela İspanyolca…

Kendine nasıl bir kariyer hedefi koyuyorsun? Planların neler?

Öncelikli hedefim kadın futbolunda kalıcı olmak… Biliyorsunuz ben bir sakatlık geçirdim. Üç kez ameliyat oldum. Bunlar süreci biraz uzattı. Türkiye'den sonraki hedefim yurt dışına gidebilmek. İleride yurt dışında futbol oynayıp, ailemi gururlandırmak istiyorum. Elimden geldiğince çalışmaya ve gelişim sağlamaya gayret ediyorum.

Kendinde gördüğün eksikliklerin ne kadar farkındasın ve geliştirmek için neler yapıyorsun?

Futbol izlemeyi çok fazla sevmiyordum. Bu çok önemli bir detay. Sonuçta oyun bilgisi her zaman önemli… Bunun eksik olduğunu düşünüyordum. Ablalarım da aynı şeyi söylüyordu. Sürekli Premier Lig'i izliyorum. Kendi mevkiimde oynayan oyuncuları izlemeye çalışıyorum. Maç içinde neler yapabilirimi sürekli düşünüyorum.

Sence Süper Ligimiz ne seviyede?

Lige çıktığım dönemle bugün arasında çok fark var. Başladığım dönemde kadın futbolunun varlığından bile birçok insan haberdar değildi. Ama şimdi birileriyle iletişim kurduğumda, "Futbolcu musunuz?" diyorlar. İlgi ve destek anlamında çok büyük bir gelişim var. Bu seviyeye geleceğini kimse düşünmüyordu belki ama şu an böyle olduysa inanıyorum ki ilerleyen zamanlarda çok daha iyi olacaktır.

Sen U15'ten itibaren millî oyuncusun. Millî formayı giymek sana neler kazandırdı? A Millî Takım'ın farkı nedir?

U15'te çocuktum… U17'de ve U19'da çok güzel vakitler geçirdim. Yeri geldi beraber üzüldük, yeri geldi beraber sevindik. Her zaman bir takım olduk. A Millî Takım ise çok farklı bir seviye… Şöyle bir fark var. Bir kere burada büyüklerle beraberiz. Onların bize katkısı çok fazla. Onlar bize bir şey vermeye çalışıyor. Biz de onlardan bir şey almaya çalıştıkça her şey daha güzel oluyor. A millî oyuncu olmak çok farklı bir gurur. Ameliyatlarımdan 1.5 yıl sonra tekrar buradayım. İlk duyduğumda çok sevinmiştim. Bu arma benim için çok gurur verici. Umarım bundan sonraki zamanlarda da sakatlıksız geçirdiğim sezonlarda bu forma için savaşırım…

UEFA Uluslar C Ligi'nden kayıpsız ve gol yemeden UEFA Uluslar B Ligi'ne yükseldik. Şimdi 5 Mart'ta grup kuraları çekilecek ve rakiplerimiz belli olacak. Sence B Ligi'nde bizi neler bekliyor?

C Ligi maçlarını çok yakından takip ettim. Oynayamadım maalesef. Takım arkadaşlarımla sürekli iletişim kurdum. C Ligi'nde gerçekten çok iyi bir performans sergiledik. Hem yurt içinde hem de yurt dışında çok iyiydik. İzlerken bile büyük zevk aldık. Orada olmayı çok istedim ama sakatlığım sebebiyle olamadım. B Ligi'nin de güzel geçeceğini düşünüyorum. Rakip analizini yapacağız. Biz onları izleyeceğiz, onlar da bizi izleyecek. B Ligi hepimiz adına güzel geçecek. 

Gelecekte olmak istediğin seviyeler, ülkeler nereler?

İlk hedefim Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşamak… Kariyerim boyunca şampiyonluk yaşamadım. Bunu tatmak istiyorum. Benim için, kariyerim için çok büyük bir olay. İlerleyen zamanlarda da hedefim yurt dışına gidebilmek… Siz de biliyorsunuz ki ABD'de kadın futbolu çok gelişmiş. Orada oynamayı çok isterim.

Fenerbahçe ve Millî Takım'dan arkadaşın Ece Türkoğlu bir dönem ABD'de oynamıştı… 

Evet, bizi orada temsil etti. Çok iyi geçirdi o süreci. Çok farklı bir seviye olduğunu anlattı bize… Zaten tüm dünya da biliyor ABD'de kadın futbolunun hangi düzeyde olduğunu. İnşallah ben de bir gün bu fırsatı yakalarım.

Bugüne kadar yaptığım röportajlarda gördüm ki kız çocukları çok zorlu yollardan geçerek futbolcu olabiliyor… İnanılmaz hikâyeler dinledim. Bu başarma azmi sence nereden geliyor? Bu tutkuyu nasıl anlatırsın?

Ben bu konuda anneme çektiğimi düşünüyorum. Annem çok güçlü ve hırslı bir kadın. Annemi tanıyanların çoğu aynı şeyi söylüyor, "Sen annene çekmişsin" diyor. İlk başlarda bizim de zorlu zamanlarımız oldu. Yarım saat yürüyerek idmana gidiyor, yürüyerek geri dönüyordum. Herkes çok zorlu şartlarda yaşıyordu. Ben sokak arasından çıktığım için ilk başlarda bana, "Maşallah sana" diyorlardı. Mahallemde hiç olumsuz dönüş almadım. Hep olumlu konuştular benim için. Çok hareketliydim çünkü. Beni herkes biliyordu. Bu yanımı anneme çok benzetiyorum. Annem de çok güçlü bir kadın.

Bugün A millî formayı giyen, Fenerbahçe'nin golcülerinden birisin. Annen, baban, 7 kardeşin bugün sana ne diyorlar?

İlk başlarda çok bilmiyorlardı kadın futbolunu. Ama şimdi konuştuğumuz zaman hep benim daha iyi olmamı istiyorlar. Ne yapabilirimi konuşuyoruz hep… Abimler zaten futbolun içinden çıktığı için benimle çok ilgileniyor, üzerime titriyorlar. Onları gururlandırmak benim elimde. Bunu da yapacağımı düşünüyorum.

Beğendiğin, etkilendiğin, örnek aldığın oyuncular ya da sporcular kimler?

Real Madrid'in oyuncusu Vinicius'u çok beğeniyorum. Çok yetenekli, çok keyifli… Bir de tabiî ki Kylian Mbappe var…

Futboldan uzaklaşmak istediğinde hobilerin neler?

Suda vakit geçirmeyi çok seviyorum. Sörf yapıyorum. Kocaeli'de Babalı tarafında yapıyorum sörfü… Olabildiğince kendime vakit ayırmayı çok seviyorum. Kendimle vakit geçirmeyi çok seviyorum. Sörfte daha çok başlangıçtayım. Ama her bulduğum boşlukta suda vakit geçirmek istiyorum.

Son soru… Senin lakabın "Cici"… Neden Cici? 

Evet, herkes bana Cici diyor. Kimse ismimle hitap etmiyor. Ben bile bazen unutabiliyorum. Küçüklükten gelen bir şey bu. İki yaş büyük olan abimle küçükken anlaşamıyorduk. Şu an en çok anlaştığım kardeşim kendisi… O bana küçükken Cici diyormuş. Sokaktan okula, okuldan kulübe, kulüpten Millî Takım'a derken ismim Cici kaldı. Mahallede Zeynep deseniz kimse bilmez, Cici deseniz herkes tanır.

Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız