Basic HTML Version
Türkiye ve Kazakistan
aras›ndaki diplomatik
ilişkilerin geçmişi
Kazakistan’›n
bağ›ms›zl›ğ›n›
kazand›ğ› 1991 y›l›na
dek gitse de, ortak
tarihe, kültürel
değerlere ve dile sahip
bulunan ülkelerimiz
aras›ndaki organik
bağlar ve manevi
yak›nl›k diplomatik
ilişkilerimize nazaran
çok daha köklüdür.
Ünlü Kazak şairlerinden
Magjan Jumabayev
bundan 100 sene önce dönemin büyük güçlerine karş›
vatan›n› savunan Türk insan›na bu yak›nl›ğ›n› m›sralar›nda
şöyle dile getirmiştir: “Uzakta azap çeken kardeşim /
Kurumuş lale gibi solan kardeşim / Kuşatm›ş kalabal›k
düşman›n ortas›nda / Göl gibi gözyaş› döken kardeşim…”
Kazaklar›n ve Türklerin ayn› dönemde yaşad›klar› ac›lar
aras›nda paralellik kuran Jumabayev şiirini “Bizim ad›m›za
lây›k m›d›r köle olmak / Gel gidelim Altay'a ata yadigâr›
alt›n tahta” m›sralar›yla birlik olma çağr›s› yaparak
noktalam›şt›r.
Zorlu koşullardan ve bask›lardan kaç›p geçmişte
anayurtlar›n› b›rakarak ülkemizi vatan bilen Kazak kökenli
çok say›da vatandaş›m›z olduğu gibi, doğduklar› yerleri
b›rak›p Kazakistan’› yurt edinen on binlerce vatandaş›m›z
günümüzde Kazakistan’da yaşamakta ve bir anlamda
Jumabayev’in vasiyetini yerine getirmektedir.
Türk ve Kazak halk› aras›ndaki bu yak›nl›k siyasi ve
iktisadi ilişkilerimize de yans›maktad›r. Mükemmel
düzeyde seyreden siyasi ilişkilerimiz stratejik ortakl›k
seviyesine ulaşm›ş ve düzenli istişare mekanizmalar›na
dayanan bir temelin üzerine oturtulmuş bulunmaktad›r.
Ekonomi alan›nda ise Kazakistan’›n bugün Türkiye’nin
Orta Asya’daki en büyük ticari ortağ› olduğunu belirtmek
gerekir. Türkiye ve Kazakistan yek değeri için Bat›’ya ve
Doğu’ya aç›lan birer köprü işlevini görmektedir. Bu işlevi
güçlendirecek yeni ad›mlar iki ülke taraf›ndan da
at›lmaktad›r.
16 Kas›m 2014 tarihinde ‹stanbul’da oynanacak Türkiye-
Kazakistan 2016 Avrupa Futbol Şampiyonas› Eleme Grubu
Müsabakas›, sonucu ne olursa olsun, bu kardeşlik bağ›n›n
bir kez daha gözler önüne serilmesine ve pekiştirilmesine
arac› olacakt›r. Dostça ve centilmence bir havada
oynanacağ›na gönülden inand›ğ›m maçta Türk ve Kazak
Millî Tak›mlar›n›n oyuncular›na başar›lar diliyor, Türk ve
Kazak kardeşliğini bu vesileyle bir kez daha selaml›yorum.
Kazanan kardeşliğimiz olacak
Our brotherhood will win
Ömer Burhan Tüzel
T.C. Astana Büyükelçisi
Ambassador of Republic of Turkey
in Kazakhstan
If the formal history of Turkish-Kazakh diplomatic relations
dates back to 1991, when Kazakhstan gained its
independence, however the organic and spiritual kinship
between the two peoples sharing a common history,
cultural values and language reaches much further back.
The famous Kazakh poet Magjan Jumabaev, some 100
years ago, when the Turkish people were defending their
homeland against the then great powers, voiced his deep
sentiments towards his Turkish brothers with the following
lines : “My brother afar in agony / My brother wilting like
a dry Tulip / In the midst of a surrounding enemy / My
brother shedding tears like lake waters…” Jumabaev, in
identifying the parallelism between the agony of the Turks
and Kazakhs in the same period in history, concluded his
poem with these lines calling upon the two peoples to
unite: “Is it worthy of our name to be slaves / Come let us
go to Altai, to the golden throne of our ancestors”.
As there are many Turkish citizens of Kazakh origin who
had to flee the hardships and repression in their homeland
in the past, finding refuge in Turkey, so there are tens of
thousands of Turks who have left the places of their birth
to find a new home in Kazakhstan today, thus realizing the
legacy of Jumabaev in a way.
The close bonds of friendship between the Turkish and
Kazakh peoples find its reflection in the political and
commercial relations between the two countries. The
excellent political relations have attained the status of a
strategic partnership, based on regular, in depth political
consultations. In the economic sphere, it is worth
mentioning that Kazakhstan is Turkey’s largest trading
partner in Central Asia.Turkey and Kazakhstan serve as a
bridge for one another between East and West
reciprocally. Both countries are taking further steps to
solidify this unique function.
The European Football Championship Qualifying Round
Match to be played between Turkey and Kazakhstan in
Istanbul on November 16, 2014, whatever its outcome,
will provide yet another opportunity for demonstrating and
further strengthening the bonds of brotherhood between
the two peoples. I wish both the Turkish and Kazakh
National teams success. I wholheartedly believe the match
will be played in an atmosphere of friendship and
gentlemanly conduct. I hereby once again salute the
Turkish Kazakh bonds of brotherhood.