Page 22 - gri-sablaon1

This is a SEO version of gri-sablaon1. Click here to view full version

« Previous Page Table of Contents Next Page »
TamSaha
42
TamSaha
43
M
enajerlik oyunu
oynayanlar pek
iyi bilir genç
futbolcular›n de¤erini.
Daha 20’li yafllara
gelmeden keflfetti¤i
oyuncuya flans verir,
onu zamanla gelifltirir
ve baflar›s›n›n pay›n›
da gururlu bir
biçimde kendine
ay›r›r. Bosman
kurallar› geldikten
sonra altyap›ya önem
veren kulüplerin genç
yeteneklerini elde
tutabilmesi,
menajerlik
oyunundaki kadar
kolay olmad› elbette.
Ayn› zamanda transfer
piyasas› da günden
güne bir balon misali
fliflti. Dolay›s›yla
büyük kulüpler için
kendi yeteneklerini
çocuk yafltan itibaren
yetifltirmek önem
kazan›rken, orta
direkler için daha
bâkir pazarlardaki
cevherleri iflleyip zaman›
gelince satmak kritik hale
geldi.
‹çinde bulundu¤umuz
sezonun bafllamas›yla
birlikte Manchester
United’›n yeni nesil gençleri
tüm Avrupa’n›n diline
doland› bile. Öte yandan
Arsene Wenger’in bu
konuya bak›fl› tekrar
sorgulan›r hale geldi. Porto,
Falcao’nun sat›fl› ile kasas›n›
yine milyonlarla doldurmay›
bildi. Mesut Özil’den sonra
Nuri fiahin’i de Real
Madrid’e gönderen Alman
altyap›s› flimdi de Götze’yi
parlatt›. Barcelona ise La
Masia’da büyümüfl kendi
çocuklar›yla her daim
zirvede. ‹flte bu farkl› altyap›
politikalar› daha bir süre
kendinden söz ettirecek
gibi...
Cruyff’un evlatlar›
Futbolcu yetifltirme sanat› ile
ilgili bir film çekilseydi,
baflrolün Johan Cruyff’a
verilmesine neredeyse hiç
kimse itiraz etmezdi. Ajax ve
Barcelona gibi altyap›ya
büyük önem
veren iki
köklü
kulübün
efsanesi
konumunda
olan
Hollandal›,
halen ikisi
üzerinde de
hat›r› say›l›r
bir nüfuza
sahip.
Cruyff,
Ajax’›n
bafl›ndayken
kökleri
Rinus
Michels’e
kadar
uzanan
mükemmel
bir altyap›
sistemi
mevcuttu.
Onun sihirli
dokunufllar› ile sistem
kusursuzlaflmaya bafllad› ve
4-3-3 kültürünü de iyice
benimseyerek adeta ete
kemi¤e bürünmüfl oldu.
Ajax’a Luis van Gaal
yönetiminde 1995
fiampiyonlar Ligi kupas›n›
getiren gençlik afl›s›n›n dört
önemli antikoru vard›;
teknik, oyun zekâs›, kiflilik
ve h›z. Bunlardan son ikisi
do¤ufltan gelen yetenekler
olsa da ön plana
ç›kar›lmal›yd›. Son ikisi ise
futbolcunun kariyeri el
verdi¤i sürece geliflmeyi
sürdürebilen özelliklerdi.
Y›llar y›l› bir Ajax gelene¤i
olarak eski De Meer
Stad›’n›n atmosferinde yer
edinen bu sistem, 1995
zaferinin ard›ndan Bosman
kurallar›n›n yürürlü¤e
girifliyle yara ald›. Daha
büyük denizlere yelken
açmak üzere yuvadan uçan
yeteneklerini tutamayan
Ajax, baflar›ya uzanan yolu
k›saltmak u¤runa y›llar›n
gelene¤inden ödün vermeye
bafllad›. Gençli¤inde De
Meer’in soyunma odas›ndaki
havay› koklam›fl kiflilerin
yönetimdeki a¤›rl›¤› azal›nca
da son 10 y›lda sadece
Sneijder ile Van der Vaart’›
sahneye ç›karabilmifl bir
Ajax ortaya ç›kt›. Nitekim
Cruyff’un perde arkas›ndaki
suflörlü¤üyle tak›m›n bafl›na
geçen Frank de Boer,
gençlik tohumlar›n› tekrar
ekerek Ajax’a yedi y›l
aradan sonra ilk lig
flampiyonlu¤unu getirdi.
1978 yaz›nda futbolcu
olarak Barcelona’ya veda
eden Cruyff, kulüp baflkan›
Josep Nunez’e La Masia’da
kurulabilecek s›ra d›fl› bir
altyap› sistemi hakk›nda
öneriler sunmufltu.
Sar› Fare’yi dinleyen Nunez
hemen ertesi y›l bu flirin
binay› bir oyuncu yetifltirme
merkezine dönüfltürüyordu.
‹lk mezunlardan Guillermo
Amor, Carles Busquets ve
Josep Guardiola ise 1988
Takımınızın maçını izlerken hangi oyuncunuzun başarısını biraz daha
fazla istersiniz? Yeni transfer edilmiş şöhret sahibi yıldızın mı, yoksa
altyapınızın son mahsulü olan bir yeteneğin mi? Taraftarın kalbinde
genç oyuncuların yeri her daim ayrıdır. Onu tribünlere sunana kadar
olan süreç ise her kulüp için yeni bir senaryo gibi.
Altyap› sanat›
Altyap› sanat›
y›l›nda kulübe teknik
direktör olarak dönen Cruyff
sayesinde A tak›mdaki ilk
maçlar›na ç›k›yordu. Bol
pas, hücum pres ve topa
olabildi¤ince sahip olmaya
dayanan felsefenin dallar›
bugün Xavi, Iniesta, Messi
ve Puyol gibilerinin ayak
uçlar›na kadar uzan›yor.
Altyap› ticareti
Ajax’›n Bosman kurallar›
sonucu De Teokomst’taki
gençlik ruhunu yabana at›p
kulüp bütçesini zorlayan
transferlere giriflmesi, uzun
vadede kulübün
baflar›s›zl›¤›na temel
haz›rlam›flt›.
Geleneklerinden
vazgeçmeseydi bile Ajax
muhtemelen Avrupa’n›n en
büyükleri aras›nda yer
alamayacakt›. Ne var ki
Bosman sonras› yeni futbol
düzeninde Porto ve Lyon’un
bugünkü politikas›n› çok
önceden uygulay›p zirveyi
zorlamaya rahatl›kla devam
edebilirdi.
Portekiz ve Fransa’n›n iki
güzide kulübüne kal›c›
baflar› kazand›ran üç ortak
özellik mevcut. Öncelikle
hem Porto hem de Lyon
kendi ülkelerinin zirve
tak›mlar›ndan olsa da, ikisini
de Avrupa futbolunun elit
kulüpleri aras›nda göstermek
zor. Hâl böyle olunca s›ra
d›fl› yetene¤e sahip bir
futbolcuyu tak›mda tutmak
günün koflullar›nda
zorlafl›yor. Zira Porto ve
Lyon, Avrupa çap›ndaki bir
yetene¤e hak etti¤i
uluslararas› kupalar›, prestiji
ve maddi geliri sa¤lama
garantisi verebilen kulüpler
de¤il. ‹flte bu nokta, Porto ve
Lyon’un ticari baflar›s›n›n
temelini oluflturan ikinci
unsurun yolunu aç›yor:
“Futbolcuya de¤erinden
fazlas› veriliyorsa sat!”
Olympique Lyon’un Ligue
1’›n yan› s›ra Avrupa
kupalar›nda da zirveye
oynad›¤› 2005-2010
aras›ndaki dönemde Essien,
M. Diarra, Malouda, Abidal,
Tiago, Ben Arfa ve
Benzema’dan elde etti¤i
transfer geliri tam 160
milyon euro, yani sezon
bafl›na 32 milyon euro.
Porto’nun ise en nihayetinde
Avrupa Ligi flampiyonlu¤una
uzanan son befl sezonunda
Pepe, Anderson, Quaresma,
Lucho Gonzalez, Lisandro
Lopez, Bruno Alves ve
Falcao’nun sat›fl›ndan
kazand›¤› para 192 milyon
euroyu buluyor.
‹ki kulübün üçüncü anahtar
özelli¤i, y›ld›z bir oyuncuyu
elden ç›karmadan önce
mutlaka ona benzer
potansiyel tafl›yan bir
alternatif bulabilmeleri.
Örne¤in Porto, Quaresma’y›
Inter’e yolcu ederken yerine
gelecek isim, flimdilerde onu
hiç de aratmayan Hulk’tan
baflkas› de¤ildi. Ayn› flekilde
Lisandro Lopez, Lyon’a
giderken onun geçti¤i
yollardan Falcao
yürüyecekti. Bu sezon
Atletico Madrid’e transfer
olurken onun yerini alan
isimse Kleber oldu. Keza
Lyon da Lisandro ile
anlaflt›¤›nda Benzema’y›
Real Madrid’e göndermeye
çoktan karar vermiflti.
Juninho ise Katar’a giderken
yerini Michel Bastos gibi bir
cevherin alaca¤›ndan
muhtemelen haberdard›.
Özetle bu üç özellik
sayesinde Porto ve Lyon
sürekli ve düzenli bir
devinim sa¤lamay›
baflar›rken, ayn› zamanda
potansiyel yetene¤in
kokusunu herkesten önce
alarak bu dalda sivrilmeyi ve
böylece zaman› geldi¤inde
tok sat›c› olmay› biliyor.
Ferguson mu
Wenger mi?
28 A¤ustos günü Manchester
United ile Arsenal aras›nda
oynanan Premier Lig maç›,
ilkeleri aras›nda oyuncu
yetifltirmeyi ilk s›ralara
yazan iki teknik adam› karfl›
karfl›ya getiriyordu. Nitekim
90 dakika sonunda Alex
Ferguson’un ekibine tam
sekiz golle boyun e¤en
Arsene Wenger, y›llar sonra
transfer anlay›fl›nda
de¤iflikliklere gitmek
zorunda kalacakt›.
2003-04 sezonunda ligi
nama¤lup bitiren ve Arsenal
kariyerinde zirveyi gören
Frans›z teknik adam, o
günlerdeki bir söyleflide
bugünkü imaj›yla çeliflen
sözler sarf etmiflti. “Bir
kalecinin en verimli oldu¤u
yafl 30-35 aras›d›r. Stoper
için bu aral›k 26-34, orta
saha için 26-32, forvet için
ise 24-30’dur. Bunlar›n zirve
yafllar› oldu¤u konusunda
ikna olmufl durumday›m.”
Bu sözlerin genel anlamda
do¤rulu¤u kabul edilebilir
ancak Wenger’in o sezon da
uygulad›¤›, sonras›nda daha
da yo¤unlaflt›rd›¤› gençlik
politikas› bu sözlerle uyumlu
de¤ildi. Bu yönde sorulan
baflka bir soruya ise; “Bir
futbolcu bu yafllardan önce
bile zirve potansiyeline
yak›n oynayabiliyorsa s›ra
d›fl› bir yetene¤e sahiptir.
Onu oynatmak için çok
flüphe duymam” diye cevap
vermiflti.
Wenger’in problemi asl›nda
tam da bu noktada yer
al›yor. Futbolcudaki
potansiyeli keflfedip onu
yetifltirme konusunda
Mustafa
Akkaya