Previous Page  34-35 / 164 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 34-35 / 164 Next Page
Page Background

bekleyemiyoruz. Kavga, tartışma

yapılmasın demiyoruz. Millî dava

bittikten sonra her türlü eleştiriyi

saygı çerçevesinde yaparız. Biz de

çıkar anlatmaya çalışırız. Ben üç

ayda bir kere kanala çıkabilirim,

hocam 15 günde bir kanala çıkabilir.

Ama siz her gün yazıp her gün

konuşuyorsunuz. Bizimverdiğimiz

cevap sizin her gün yazmanız içinde

kaybolup gidiyor. Biz her şeyi anla-

tıyoruz da anlamak isteyen ya da

istemeyenlerin arasında kalıyoruz.

Bazı şeyler gri kalınca…

Hiçbir şey gri kalmadı. Orada hangi

oyuncunun aldığı, almadığı cevabı

verildi. Konu kapandı. Bizzat benim

tarafımdan da verildi. Devam

ettirmek isteyenler, problem

varmış gibi göstermek isteyenler

yine buna devam etti.

O liste nasıl çıktı peki?

TFF içinde çalışanlar var, orada

çıkanlar var. Keşke bulabilsek.

Yapanmerkez belli, nerede

yayınlandığı belli. Sizler

gazetecisiniz. Gidin oradan öğrenin.

Sorduğumuz vakit gazetecilik ilkesi

gereği bize söylemiyor. Sizler

öğrenin de biz de bilelim. Bir sürü

insan gitti, belki gidenlerden biri

olabilir. Kimsenin günahını

almayayım.

FETÖ soruşturması kapsamında

tam anlamıyla bir çıkarım

yapıldı mı?

150 kişi çıkartıldı. Biz kolluk kuvveti

değiliz, istihbaratçı da değiliz TFF

olarak. Biz belli mercilere bütün

çalışanlarımızın listesini gönderdik.

Sakıncalı olanları çıkardık. Hepsi

temizlendi mi? Devletin kurumla-

rında hepsi temizlenemedi. Biz her

türlü yakınmarkajı yapmaya

çalışıyoruz. Elçilik yapıyoruz. Gelen

bilgiler doğrultusunda hareket

ediyoruz. Ne benimne bir

arkadaşımın şahsi hareketi olamaz.

Dünya Kupası’na gitmek için

Eylül’e kadar tüm sorunları

çözmeliyiz. Medyaya fatura

çıkarma gibi bir durumvar ama

medyanın yazdığı her şey

doğrulandı.

Biz medya yanlış yaptı diye bir

iddiada bulunmadık. Şunu

turnuvadan sonra yapsaydınız

dedim, yine aynı şeyi söylüyorum.

Her gazeteninmanşeti birebir

doğru değil. Konu doğru. Maçtan

sonra yapın, ne kaybettiniz, üç gün.

Bizle aynı puanı alan, hiç galibiyet

alamayan Portekiz şampiyon oldu.

Bizde hangi turnuvada direkt başarı

geldi? Her turnuvaya katılan takım

yaratmak lâzım. Sonra o turnuvada

başarıya endeksli takım oluştur-

mak lâzım. Bunlar zaman alacak.

Beklemeyi sabretmeyi kabullene-

mezsek her gelen takım ilkmağlu-

biyette darbeyi yiyip geri dönecek.

O dönem sizin yaşananlardan

haberiniz var mıydı?

Ben de basından okudum. Kendi

içinde çözülecek bir olaydı. Böyle

bir haber kullanacaksa basın,

turnuvadan sonra kullanır dedim.

Primle ilgili konuşma olmuştur

ama yazılanların yüzde 90’ı abartılı.

O kadar büyük olay yaşanmadı.

Bu tür olaylarınyaşanmaması içinbir

krizmerkezi düşünüyormusunuz?

Allah korusun. Burası kriz merkezi

kuracağımız bir depremmerkezi

değil. Kampta oluyorsa, Ali Bey ve

hocamız oradadır. Biz hep burada-

yız. Kararlar telefonla alınabiliyor.

Son olayda TFF öğlen 01.00’de idari

kararını vermişti. TFF bu olayı

çözdü. Toplumun çoğunun kabul

etmediği, çok az kesimin Arda haklı

dediği bir hareket vardı. Almamız

gereken kararı aldık. Hocamız ve

Arda ile konuşmadan bu kararı

yayınlayamazdık. Fatih Hoca,

Arda uyuyordu. Biz kendimizi

beğendirmek zorunda değiliz ama

biz yapıyoruz.

Seyirci sayısı nasıl artacak?

Seyirciyi statlara çekmek TFF’nin

değil, kulüplerin işi. Kulüplerin ge-

tirdiği projelere destek oluruz, yön

veririz. Ben Millî Takım’ı 3 bin kişi-

den 35 bin kişiye çıkardım. Hazırlık

maçı bile 35 bin kişiye oynandı. Ku-

lüpler proje üretecek. Biz yaptık,

taraftar-çocuk kulüpleri. Kulüpler

de iyi transferler yapacak, kavga

ortamından kurtaracak yöneticiler,

başkanlar. Getirdikleri her projeye

destek oluruz. Ama bizimdesteği-

mizle iş bitmiyor. Rahmetli Özhan

Canaydın gibi kazananın elini sıkan,

Sayın Süleyman Seba gibi rakip

başkana kötü tezahüratı bir

parmak işaretiyle durduran

başkanlar ve yöneticiler olduğumuz

sürece seyirci de artar. Hırvatistan

ve İzlanda maçlarını Eskişehir’de

oynayacağız. Öyle şanslı bir ülkeyiz

ki Avrupa’da 3-4 senede 30 tane

stat yapılan bir ülke yok. Başta

Sayın Cumhurbaşkanımız olmak

üzere, Başbakanımıza, Spor

Bakanımıza, emeği geçen herkese

teşekkür etmemiz gerek. Orada

önemli olan o statları doldurabil-

mek. Hedef şampiyonluk dersek

şampiyon bir tane çıkıyor.

Futbolu bir şov, eğlence merkezine

çevirmemiz lâzım. Futbol maçı bir

şov, tiyatro, sinema... Takım şampi-

yon olursa o takımı tutmuyoruz,

her şartta o takımı tutuyoruz.

Hep beraber bunu çözmemiz lâzım.

Ne yapacağız, en iyi transferleri

imkânlarımıza göre yapacağız.

Kavga ortamını bırakacağız.

Bayanları, çocukları çekeceğiz. Hep

beraber çözmemiz lâzım. Sonuçta

bizimhedefimiz 500milyon olan

yayın gelirini, 5 yıl sonra nasıl 800

milyon dolara çıkarız… Bunun

üzerinde çalışmalıyız. Hiçbir kulüp

bilet fiyatını düşüremez.

TFF 1. Lig finali izledik, Eskişehir-

Göztepe maçı sürekli durdu.

Türkiye’de futbol tarihine geçti.

Yurt dışındaydım. Sayın Spor Baka-

nımız Akif Çağatay Kılıç’a teşekkür

etmek istiyorum. Olayı bire bir takip

ederek emniyet ve vali ile temasa

geçti. Biz de kendisiyle telefonla

konuştuk. Bunun bitmesi lâzım.

Aldığımız bir habere göre, maddeyi

sahaya sokan emniyet mensubu da

var. Yakalandı Antalya’da. Polis

kendisi. “Çantamı açmayın, içeri

gireceğim” diyor. Dolu çanta. Biz de

TFF olarak talimatta değişiklik

yapacağız. Bakan da 6222’de deği-

şiklik yapacak. Önümüzdeki sene

bunun yüzde 100 olmaması için

Sayın Bakanımız ile TFF olarak çalı-

şıyoruz. Eskişehir taraftarı golden

sonra 11 dakika maçı uzatmış,

9. dakikada gol yemiş. O uzatma

olmasa belki gol olmayacaktı. Eski-

şehir’deki Başakşehir-Konyaspor

maçında sandviç içinde meşale

gördük. Emniyetimiz sağ olsun

yakaladı. Bakanlık olarak da çalışı-

yorlar, meşalenin her isteyene satı-

şının yasaklanmasına kadar

gidebilir. Antalya sahası bitti, yazık.

UEFA tarafından yaptırımlar

konulan kulüplerimiz var. Şu anda

risk altında olan var mı?

Tabiî ki takip edilen kulüplerimiz

var. Ama kulüplerimizle ilgili en son

UEFA’dan aldığımız bilgiye göre

hepsi olumlu şekilde gidiyor.

Kulüp yönetimlerimiz de bu konuda

bilinçlendi. Zaten problemi olan ku-

lüplerimizle beraber UEFA’ya gittik.

Kulüplerimizin ne kadar iyi niyetli

olduğunu, kulüplerimizin yanında

olduğumuzu UEFA’ya anlattık.

Zaten şimdi Beşiktaş’ımız için de gi-

deceğiz tekrar. Her kulübümüzle

beraberiz. Mühim olan UEFA’nın da

kulüplerimizin, Fenerbahçe’mizin,

Galatasaray’ımızın iyi niyetli olarak

bu işleri yaptığını görmesi. Kulüple-

rimiz bunu şu an çok güzel yapıyor.

Beşiktaş da Lyonmaçında verilen

cezayla ilgili Tahkim’e gideceğini

açıkladı. O konuda olumlu sonuç

çıkabilir mi acaba?

Beşiktaş kuvvetli bir şekilde

giderse muhakkak olumlu sonuç

çıkar, kazanırlar. Ama sonuçta

önceden şöyle olur diyemem, doğru

da olmaz.

Millî Takım formalarının rengi ile

ilgili sosyal medyadan sorular var.

Sayın Başkan size “Klasik rengi-

mize dönebilir miyiz?” diye bir

soru var.

Bu forma giyme süreci ve forma si-

parişi bir turnuvadan bir turnuvaya

kadar. Dünya Kupası elemelerinde

yeni formalarımızın siparişlerini

verdik. Bu formalarımız da çok

güzel, turkuaz. Forma rengimizin

içeriğinde mücadele gücünü anla-

34

35

Seyirciyi statlara

çekmek TFF’nin değil,

kulüplerin işi. Ben Millî

Takım’ı 3 bin kişiden

35 bin kişiye çıkardım.

Hazırlıkmaçı bile 35 bin

kişiye oynandı.

Kulüpler proje

üretecek. Biz destek

olacağız. Ama bizim

desteğimizle iş

bitmiyor. Rahmetli

Özhan Canaydın gibi

kazananın elini sıkan,

Sayın Süleyman Seba

gibi rakip başkana kötü

tezahüratı bir parmak

işaretiyle durduran

başkanlar ve

yöneticiler olduğumuz

sürece seyirci de artar.

Biz kolluk kuvveti

değiliz, istihbaratçı da

değiliz TFF olarak. Biz

belli mercilere bütün

çalışanlarımızın

listesini gönderdik.

Sakıncalı olanları

çıkardık. Hepsi

temizlendi mi? Devletin

kurumlarında hepsi

temizlenemedi. Biz her

türlü yakınmarkajı

yapmaya çalışıyoruz.

Elçilik yapıyoruz. Gelen

bilgiler doğrultusunda

hareket ediyoruz.