Previous Page  16-17 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 16-17 / 120 Next Page
Page Background

Dünyanın en zengin ve en ilgi

çeken ligi de halen İngilizlere ait.

Her ne kadar İspanya’nın La Li-

ga’sı Real Madrid ve Barcelona

gibi iki devmarkası sayesinde

Premier Lig’le aşık atmaya çalışsa

da Ada’daki o kalabalık rekabetin

getirdiği seviyeyi yakalayabilmesi

şimdilik uzaktaki bir hedef olarak

görünüyor. İtalyanlar, “yıldızların

altında” diye adlandırılabilecek

liglerinin bu unvanını çoktan İngi-

lizlere kaptırdı bile. Almanların

Bayern Münih ve diğerleri diye sı-

nıflandırılabilecek Bundesliga’sı

ise sadece seyirci sayısı ve statla-

rının doluluk oranlarıyla Premier

Lig’e rakip olabiliyor.

Gelgelelim İngilizlerin futbolun

dünyadaki merkezi olma özellik-

leri millî takımlarına aynı oranda

yansımıyor. İngiliz kulüpleri geç-

mişte Şampiyon Kulüpler Kupası,

şimdi ise Şampiyonlar Ligi adıyla

düzenlenen organizasyonda 12

zafer yaşadı. Artık tarihe karışan

Kupa Galipleri Kupası’nda 9 kez

mutlu sona ulaşan İngiliz kulüple-

rin geçmişte UEFA Kupası, bu-

günse UEFA Avrupa Ligi adıyla

düzenlenen organizasyonda 7

şampiyonluğu bulunuyor. Tüm

bunlara karşılık İngiltere Millî Ta-

kımı’nın bugüne kadar büyük

turnuvalardan sadece 1966’da

kendi Adalarında düzenledikleri

Dünya Kupası’nı kazanabilmeleri

onlar adına gerçek bir hayal kırık-

lığı. Onca büyük yıldızı bir araya

getirdikleri dönemlerde bile en

büyük başarıları, 1996 Avrupa

Şampiyonası’nda yarı finali

görmeleri oldu. O turnuvanın

da yine Ada’da düzenlendiğini

hatırlatalım.

Kulüpler bazında bu kadar başarılı

olmalarına karşılıkmillî takımlar

düzeyinde geride kalmalarının

temel nedenini, liglerinde oynat-

tıkları çok sayıda yabancı oyun-

cuda aramakmümkün. Bosman

kararının ardından Premier Lig

tambir Dünya Ligi’ne dönüştü.

Kulüplerin zenginliği, İngiliz oyun-

cuların ülke dışında top koştur-

malarını cazip bir seçenek

olmaktan çıkartıyor. Yani İngiliz-

lerin diğer büyük liglerdenmillî

takımlarına çağırabileceği nite-

likte oyuncusu yok. Buna karşılık

büyük kulüplerin çoğunda İngiliz

oyuncular mumla aranıyor.

İngilizlerin Bosman kararı önce-

sindeki başarısızlıklarının altında

ise Büyük Britanyalı oyuncuların

İngiltere’de uzun süre yerli statü-

sünde oynamasının büyük payı

var. Düşünün ki, bir tek ligden İn-

giltere, İskoçya, İrlanda Cumhuri-

yeti, Kuzey İrlanda ve Galler için

beş ayrı millî takım çıkıyor ve bu

da gücün dağılması anlamına ge-

liyordu.

Elemelerin en başarılı

takımı

Lâkin İngilizler eski yıldızlarını

mumla aradıkları şu dönemde

EURO 2016 Avrupa Şampiyonası

finallerine her zamankinden daha

umutlu bakıyor. Bu umudun temel

nedeni ise Roy Hodgson yöneti-

mindeki İngiltere Millî Takımı’nın

EURO 2016 elemelerinde göster-

diği müthiş performans. Final-

lerde Rusya, Slovakya ve Galler’le

eşleşip gönlüne göre bir kura

çeken İngiltere, elemelerde bütün

maçlarını kazanmayı başaran tek

takımdı. İsviçre, Slovenya, Es-

tonya, Litvanya ve San Marino ile

eşleştikleri grupta 10’da 10 yapar-

ken attıkları 31 gole karşılık kale-

lerinde sadece 3 gol gördüler ve

elemelerin en az gol yiyip en iyi

averaja sahip takımı da oldular.

Gerçi elemelerin ardından oyna-

17

16

F

22 Mayıs’taki rakibimiz İngilizler futbol oyununmucidi ve kural koyucusu. Ancak kulüpler

dünyasında başarıdan başarıya koşan ve dünyanın en kaliteli ligine sahip İngilizlerinmillî

takımbazında 1966’daki dünya şampiyonluğu dışında başarısı bulunmuyor. Bir kez de 1996

Avrupa Şampiyonası’nda final oynayan İngilizler, EURO 2016’ya ise Avrupa’nın en formda

takımı olarak gidiyor. Gruptaki 10maçını da kazanan Roy Hodgson’ın öğrencileri, attıkları

31 gole karşılık kalesinde sadece 3 gol gördü.

utbolun İngiliz icadı bir oyun ol-

duğu, herkesin bilip kabul ettiği

bir olgudur. Futbolun kanunla-

rını 1863 yılında İngilizler yazar.

En eski futbol kulübü Sheffield

FC de, en eski profesyonel fut-

bol kulübü Notts County de

doğal olarak İngiliz menşelidir.

İlk futbol federasyonunu da İn-

gilizler kurar, ilkmillî takımı

da… En eski eleme usulü turnu-

vaya da İngilizler sahiptir, en

eski ulusal lige de… Futbolun

Ada sınırları içinde kalmayıp

bütün dünyanın en popüler

spor branşı olması da yine İngi-

lizlerinmarifetidir. Dünyanın en

büyük ticaret filosuna sahip ol-

manın avantajını burada da

kullanırlar. İngiliz gemicilerin

her gittiği limanda oynadıkları

futbol, oynandığı topraklarda

vazgeçilmez bir tutkuya dönü-

şür. Üzerinde güneş batmayan

imparatorlukları sayesinde

bütün sömürgeleri de meşin

topun peşinden koşturmaya

başlayınca futbol adeta bütün

dünyanınmillî sporu haline

gelir.

İngiltere Millî Takımı

Futbolunmucitleri istimüstünde

Rooney-Welbeck

ikilisi, elemelerde

takımın gol

yükünü çekti.