Hindistan'da düzenlenecek U17 Dünya Kupası'na katılacak Millî Takımımızın teknik direktörüyle çalışmalarını, rakiplerini ve hedeflerini konuştuk. Başarılı teknik adam, "Adım adım ilerleyip önce gruptan çıkmayı, sonra da yeni hedefler belirlemeyi ve nihai hedefe yürümeyi planlıyoruz. Kendi gerçeğimizi biliyoruz. Gelişmekte olan bir takımız. Çocuklarımız kendilerini aşmaya çalıştıkları müddetçe bu hedeflere emin adımlarla ilerleyeceğimize inanıyorum" diyor.
Röportaj: Aydın Güvenir / TamSaha
Eleme Turu, Elit Tur, Avrupa Şampiyonası Finalleri derken U17 Takımımızla Dünya Şampiyonası finallerine katılıyorsunuz. Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynadığımız İngiltere maçından bugüne Dünya Şampiyonası hazırlıklarımız hakkında neler söylersiniz?
Bu yaş grubumuzla ilgili dört aşamalı bir planlama yapmıştık. İlk üç aşamayı başarıyla geçtik. Birinci Eleme Turu, Elit Tur ve Avrupa Şampiyonası büyük bir başarıyla geçildi. Ondan sonra bu yaş grubu kırılma yaş grubu olduğu için, çocuklarımızın fiziksel gelişimi adına onlardan ayrılmadan önce yapmaları gereken özellikle fiziki çalışmalarla ilgili bilgilendirmeler yaptık. Kulüpleriyle iletişim halinde olduk. Özellikle onların Dünya Kupası organizasyonuna fiziksel anlamda hazır halde gelmesini sağladık. Federasyonumuzun Akademi Departmanıyla işbirliği halinde liglerimizin bu yıl daha erken başlamasını temin ettik. Bu konuda hem Yönetim Kurulumuz hem de Akademi Departmanımız son derece özverili çalışmalar yaptı ve ligleri erken başlattık. Böylece oyuncularımızın Dünya Kupası'na daha hazır halde gelmesini sağladık.
Teknik kapasitesi yüksek bir takıma sahip olduğumuzu biliyoruz. Ancak bazen zor oyunu bozabiliyor ve fizik kapasitesi yüksek takımlar bize oynama fırsatı tanımayabiliyor. İngiltere maçının skor 2-0 olana kadarki bölümünde bu sıkıntıyı yaşadık. Dünya Şampiyonası için bu konuda nasıl önlemler aldık? Mesela kadro yapısında değişiklikler var mı?
Bu tespit kesinlikle doğru bir tespit fakat bunu çözmek adına kadroda değişiklikler yapmak yerine sahip olduğumuz en önemli özellik olan top bizdeyken rakibi eksik yakalama anlamında çok önemli çalışmalarımız oldu. Bu turnuvada hedefimiz elbette fiziksel anlamda daha hazır olabilmek. Ama biz bu anlamda bizden daha kuvvetli konumda olan gruptaki üç rakibimizin bu avantajlarını bertaraf etmenin yollarını, tamamen taktiksel çalışmalar ve onlara hazırladığımız sürprizlerle bulmaya çalışacağız.
Bambaşka bir iklime gidiyorsunuz. Bunun için özel hazırlıklarınız var mı?
Bu turnuvanın can alıcı konusu iklim. Bazı arkadaşlarımız kampın çok uzun olduğunu ifade ettiler. Daha önceden bu tip uzun kampların olumlu neticeler vermediğini ifade ettiler. Biz bu kamp planlamasını Sağlık Departmanımızla birlikte yaptık. Çünkü Hindistan'da oynayacağımız turnuva nem oranının yüzde 84-85'lerde olduğu bir ortamda oynanacak. Sıcaklığın son derecede yüksek olduğu bir ortamda oynanacak. Bizim fizyolojik anlamda bir adaptasyon süresine ihtiyacımız vardı. Bu yüzden çalışmalarımıza erken başlıyoruz. Katar'da beş günlük bir kampın ardından Mumbai'ye erken geçeceğiz. Bunun da tek nedeni oyuncularımızı fiziksel olarak iklim şartlarına hazırlamak. Bunda da başarılı olacağımıza inanıyorum. Bu konuda yalnız da değiliz. En az 5-6 takım daha bizim gibi bir planlamayla Hindistan'a erken gelecek. Bu da bizim doğru bir planlama yaptığımızın göstergesi diye düşünüyorum.
Mutfak anlamında da Hindistan başka bir diyar. Takımın yeme-içme konusunu nasıl çözeceksiniz?
Bu konuda Federasyonumuz sağ olsun bu tip organizasyonlara katılan tüm takımlarımıza olduğu gibi bize de büyük katkı sağlıyor. Hindistan'a kendi aşçımızla gideceğiz. Özellikle ihtiyacımız olan baklagillerle birlikte tüketmemiz gereken bütün gıdaları buradan yanımızda götüreceğiz. Kendi yemeklerimizi kendimiz hazırlayacağız. Hepsi de protein oranları ve enerji miktarları belirlenmiş gıdalar olacak. Dolayısıyla çocuklarımızın sıcak ve nemden kaybettiklerini beslenmeye kapatacağımıza inanıyorum.
Grubumuzdaki rakiplerimiz Yeni Zelanda, Mali ve Paraguay. Bu takımları herhangi bir şekilde izleme fırsatı bulabildiniz mi? Tek tek değerlendirirsek, grup aşamasında karşımıza nasıl rakipler çıkacak?
Kamuoyunda genel bir yanlış kanı var; bir kere bunu bir düzeltmemiz lâzım. Kamuoyu, rakiplerin isimlerine bakarak bizim kolay bir kura çektiğimizi düşünüyor ama işin gerçeği hiç de öyle değil. Bir kere üç takım da fiziksel anlamda, daha önce de belirttiğim gibi son derece güçlü ve dayanıklı takımlar. Sadece oyunsal anlamda bir takım eksikleri var. Bizim de avantajımız bu noktada. Buradaki artılarla eksiler birleşince rakiplerimizi aşabileceğimizi düşünüyorum. Yalnız özellikle Mali takımı geçen turnuvanın finalisti. Bunu birçok insan bilmiyor. Paraguay da Güney Amerika'da Arjantin ve Brezilya gibi rakiplerine karşı galibiyetler alan, onları ekarte edebilen bir takım. Dolayısıyla kolay bir grup olduğunu asla kimse iddia edemez. Kamuoyundaki bu düşünce son derece yanlış.
Dünya Kupası'na katılan takımlar arasında sizin açınızdan favoriler hangileri ve biz bu takımların neresindeyiz?
Futbol Federasyonu olarak misyonumuz bu tip turnuvalarda sürekli yer alabilmek. Avrupa Şampiyonası finallerine gittiğimizde kimse bizim gruptan çıkabileceğimizi düşünmemişti. Bizim ülkemizin temel sorunu yetenek bulma ve keşfetme sorunu değil. Bizim sorunumuz, yeteneği geliştirememe sorunu. Bu da tamamen kulüplerin kendi içlerinde çözmesi gereken bir konu. Dolayısıyla bizim bu yaş grubunda asla bir yetenek sorunumuz yok ama top rakipteyken savunma anlamında öğrenmemiz ve kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Biz bu konuların üzerinde durmaya ve bu eksikleri gidermeye çalışıyoruz. Tabiî ki bu kadar kısa sürelerde bu eksikleri tamamen kapatmak mümkün olmayacak. Üç günlük, beş günlük, 20 günlük kamplarla bu eksikleri bertaraf edemeyiz. Ama biz çocuklarımızı bu gerçekleriyle yüzleştirip artı yönlerimizi nasıl çoğaltacağımız üzerinde duruyoruz. Ben bu ekibe ilk kurulduğu günlerden beri hep aynı çizgide eğitim vermeye çalışıyorum. U14'te de U15'te de benimle çalıştılar. Top rakipteyken savunma yönlerimizi geliştirdiğimiz takdirde yapamayacağız hiçbir şey yok. Bütün takımlarımızı da buna göre hazırlamamız gerekiyor. Ortak bir dil üretmemiz lâzım. En küçüğünden en büyüğüne kadar ortak çalışma prensipleriyle ortak bir dil kullanarak bunu başarabilirsek Türk futbolunda bir ekol oluşturabiliriz. Bu da bizim temel hedefimiz aslında. Bugüne kadar gelen A Millî Takım Hocalarımızdan tutun Futbol Gelişim Direktörlerine kadar katkısı olan pek çok insanın bundan sonra da gelecek olanlarla birlikte çok daha ileri taşıması gereken bir proje olduğunu düşünüyorum. Umarım başarırız.
Türk Millî Takımı, Hindistan'da nasıl bir iz bırakacak sizce? Oradaki hedeflerimizden söz eder misiniz?
Daha önceki sorudan devam ederek cevap vereyim. Favorilerimizi sormuştunuz. Biz Avrupa Şampiyonası'nda da favori değilken yarı final oynamıştık. Gerçi bizi orada favori gösterenler de olmuştu. İspanya ve Hırvatistan'ın teknik direktörleri bizi de favoriler arasında göstermişti. Ben hedeflere adım adım gidilmesi taraftarıyım. Çocuklarıma da hep bunu öğütlüyorum. Çünkü yüksek hedefler koyarsanız, önünüzdeki küçük hedeflere takılabilirsiniz. Biz adım adım ilerleyip önce gruptan çıkmayı, sonra da rakipleri analiz edip yeni hedefler belirlemeyi ve nihai hedefe yürümeyi planlıyoruz. Başkaları tarafından favori gösterilebiliriz ama önemli olan bizim ne yaptığımız. Biz kendi gerçeğimizi biliyoruz. Gelişmekte olan bir takımız. Çocuklarımız kendilerini aşmaya çalıştıkları müddetçe bu hedeflere emin adımlarla ilerleyeceğimize inanıyorum.
