TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Kerim Zengin: "Futbolu bırakınca öğretmen olacağım!" 1.08.2016
Kerim Zengin: "Futbolu bırakınca öğretmen olacağım!"
Geri
İleri

Fenerbahçe'de bir sezon büyük bir çıkış yakaladıktan sonra gezgin bir oyuncuya dönüştü. Geçtiğimiz sezon Kardemir Karabükspor'la yaşadığı şampiyonlukla birlikte Süper Lig'e geri döndü. Artık 31 yaşına gelen tecrübeli sağ bekle futbol geçmişini, gençlere önerilerini ve ideallerini konuştuk.

Seni hepimiz Fenerbahçe'den hatırlıyoruz. Ancak öncesini bir de senden dinleyelim. 13 Nisan 1985 Mersin doğumlusun. Nasıl bir çocukluk geçirdin?

Üç kardeşiz. Anne ve babamla güzel bir sevgi ortamında büyüdüm. Beşimiz de birbirimize çok bağlıyız. Takımımda izin günleri olduğunda devamlı bir araya gelmeye çalışan bir aileyiz. Son derece mükemmel bir aile ortamında yetiştim. Ailenin en küçük çocuğuyum. Eşit koşullarda yetiştik. Çocukluğum güzel geçti diyebilirim.

Futbola Mersin'de başladın. Daha sonra Fenerbahçe'nin yolunu tuttun. Fenerbahçe'ye gidişin nasıl oldu?

Futbola Mersin'de başladım ama onun öncesi var. Daha önce Beşiktaş Futbol Okulu'nda bir senem geçti. 1 sene sonunda seçmelerde hak ettiğimi düşündüğüm halde alınmadım. Daha sonra Mersin'e geri dönüş yaptım. 13-14 yaşında Mersin'in altyapısında futbola başladım. Biraz geç sayılır aslında ama bu şekilde oldu. O sırada Riva'da millî takım seçmeleri oldu ve aslında o seçmeler Fenerbahçe'nin kapısını açtı diyebilirim. Orada bütün kulüp hocaları ve menajerler vardı. Bir çok takımdan gelen teklifler vardı. Orada Fenerbahçe'den hocalar beni istediklerini söylediler. Ben de seve seve kabul edeceğimi söyledim. Bunun sonucunda da transfer gerçekleşti. Fenerbahçe hayatım da bu şekilde başladı.

Gittiğin ilk sezonda çok fazla şans bulamasan bile ikinci sezonunda Şampiyonlar Ligi tecrübesi yaşadın ve o sene kazanılan 100. yıl şampiyonluğunda pay sahibi oldun. O sezonu nasıl anlatırsın?

Gerçekten olmam gereken bir yerde olduğumu düşünüyordum. Fenerbahçe gibi büyük bir camiada bulundum. Bundan dolayı da çok mutluyum. Öyle kaliteli ve yıldız oyuncularla birlikte güzel anılara sahip olduğum için, Fenerbahçe gibi büyük bir camianın hedefleri doğrultusunda onlarla mücadele ettiğim için kendimi rüyada gibi görüyordum. Bitsin istemiyor insan gerçekten. İnsanların sana bakış açısı değişiyor. Yaşadığın yılları unutamıyorsun.

Türkiye'de büyük bir kesim kariyerinin Fenerbahçe ya da Avrupa'da devam edeceğini düşünüyordu. Ancak böyle olmadı ve Anadolu kulüplerinde forma giydin. Bunun sebeplerini öğrenebilir miyiz?

Bu tamamen benim dışımda gelişen bir olay. Gerçekten bilmiyorum. Fenerbahçe'de birkaç sezon daha geçireceğimi düşünürken hiç hesapta olmayan bir şekilde kulüpten ayrıldım. Uzaklaştırıldım diyebilirim. Bunun sebebini hâlâ bilmiyorum. Bundan dolayı da Anadolu kulüplerinde forma giymeye başladım. Ama sıkıntı yok. Hedeflerim doğrultusunda ilerlemeye devam ediyorum.

Seninle birlikte futbola başlayan bir çok isim şu an futbol sahalarından silindi gitti ancak sen her şeye rağmen futbola tutundun. Seni futbola birlikte başladığın arkadaşlarından ayıran en önemli özellikler nedir?

En zor şartlarda bile umudumu hiçbir zaman kaybetmem. Çok zor şartlar altında bile kalsam hedef olduğu için o hedefe doğru acı çeksem bile devam ederim. Bugünlere ulaşacağıma inanmam ve çok çalışmam; beni arkadaşlarımdan ayıran özelliklerin başında geliyor.

Dokuz farklı takımda forma giydin. Yaşadığın ilginç hikâyeleri bizimle paylaşır mısın?

Dokuz farklı takımda oynadım, farklı insanlar tanıdım ama kulüp bazlı bakarsak çok ilginç hikâyeler yaşadığımı söyleyemem. Sadece Mersin'de oynadığım dönemde Adana-Mersin İdman Yurdu maçında sakatlandığım bir anda kıvranırken o acıyla arkamda taraftarların attığı maytap patladı. İnanılmaz bir ses çıktı. Maç sonunda baktığımda forma tamamen yanmış ve sırtıma yapışmıştı. Böyle şeyler olabiliyor.

2000-2001 sezonunda yeşil sahalara Mersin İdman Yurdu ile adım attın. Şu an 2016-2017 sezonuna başlıyoruz. Türkiye'de çok şey değişti. Sence futbol o yıllardan, bu yıllara nasıl bir değişim gösterdi?

2000'li yıllarda gerçekten Türkiye'de keyif aldığımız, yıldızlarla dolu bir lig vardı. O zaman futbol adına her şey daha temizdi ve daha heyecanlıydı. Taraftarların bakış açısı olsun, futbolcular olsun daha güzel ortamlar vardı. Şu anda o ortamlardan çok uzak olduğumuzu düşünüyorum. Bundan daha da kötü olacağından korkuyorum. İnşallah o yıllara tekrar geri döneriz ve yeniden bir heyecan olur.

Daha önce formasını giydiğin Kardemir Karabükspor ile geçen sezon yolun tekrar kesişti ve şampiyonluk yaşayıp Süper Lig'e geri döndün. Yeni sezon çalışmaları nasıl gidiyor?

Kardemir Karabükspor ile geçen sezon yeniden bir araya geldik. Başkanımız irtibata geçmişti benle. Akhisar'dan ayrılıp yeniden Karabük yolu gözüktü bana. Hiç düşünmeden kabul ettim. Karabükspor'un ve başkanımızın bendeki yeri ayrı gerçekten. Oraya gidip kulübümüzü yeniden Süper Lig'e çıkarıp uzun yıllar oraya hizmet etmek; benim de hedeflerim arasındaydı. Kabul ettim. Bu sene de zaten çok iyi çalışıyoruz bu hedefler doğrultusunda. Acı çekiyor bütün takım sezon başı kampında. Bunun sonucunda da inşallah başarı gelecek diye umut ediyorum.

Spor Toto Süper Lig'e yeni yükselmiş bir Kardemir Karabükspor olarak ilk sezondaki hedefiniz nedir?

Genelde klişedir kümede kalma sözleri… Daha önce bu ligde bir çok maça çıktığım için yeni çıkmış bir takım gibi gözükse de Kardemir Karabükspor; iyi çalışırsa, iyi ortam yakalarsa en iyi yerlere taşınacaktır. Hedefimiz kesinlikle bu… İnşallah bu da bizim için ilk sene ilk 10 içerisinde yer almamızı sağlar.

Defans oyuncusu olmana rağmen kariyerinde sadece üç kırmızı kart var. 200 maç oynamış bir futbolcu olarak bu durumu neye bağlıyorsun?

Defans oyuncusuyum ama az cezayla geçirdiğim uzun yıllar var. Bunu nasıl söyleyebilirim sizlere… Bir oyuncunun zamanlama ve sezileri çok iyi olması lâzım. Benim de bundan dolayı avantajım var. Hamlelerim, pozisyon almada sezilerim ve zamanlama açısından iyi olduğumu düşünüyorum. Bundan dolayı da az cezayla müsabakaları bitirip, bu şekilde kariyerime devam ediyorum.

Artık 31 yaşında tecrübeli bir defans oyuncususun. Kariyerinin bundan sonraki dönemini nasıl planlıyorsun?

Bu yaşımızı da gördük. Hiç böyle hayal etmiyorduk. Bundan 10 yıl önce bu yılların geleceğini düşünmüyorduk. Birkaç sezon daha Karabük'te kalmak istiyorum. Kariyerimi burada sonlandırmak istiyorum. Başkanımızla da bunu geçen sezon konuşmuştuk. Geçen yılı şampiyon tamamladık. Şimdi Süper Lig'deyiz. Şu anda kafamda başka bir yer yok. Sadece Karabük'e odaklı hedeflerim var. Belki de kariyerimi burada tamamlayıp, noktayı burada koyabilirim.

Futbolu bıraktıktan sonra hayatın hangi yönünde yürüyeceksin; bunu planladın mı?

Futbolu bıraktıktan sonra futbolun içinde bulunmak istemiyorum. Bu şu anki düşüncem. İleriye dönük hedeflerimde futbol yok. Ticaret olabilir. Bu sene yeniden yarım kalan üniversite eğitimime başlamak istiyorum. İleride öğretmen olup iyi bireyler yetiştirme amacım ilk sırada.

Futbolda pişmanlıkların ya da keşkelerin var mı?

Hayır, yok. İnandığım şeyler uğruna ilerleyen biriyim. Çok böyle, "Ah şu olsaydı; bu olsaydı" diyebileceğim bir şey yok. Mutluyum.

Futbola yeni başlayan genç defans oyuncularına ne gibi tavsiyelerin olur?

Benim dönemimde altyapıdan yukarı çıkarken ben ve arkadaşlarımdaki o heyecan ve savaşma azmi; şu anki gençlerde maalesef yok. İyi gençler de çok kolaycı. Hiçbir şey yapmadan bir an önce her şey bize verilsin istiyorlar. Çok duygusallar. Onlara şunu söyleyebilirim. Usanmadan, bıkmadan ne kadar zor şartlar altında da kalsalar duygusallığı bir tarafa bıraksınlar ve hedefleri doğrultusunda gitsinler.

Bizim unuttuğumuz; senin eklemek ya da söylemek istediklerin var mı?

Futbolun içindeyiz uzun yıllardır. Yeniden eski yıllara dönmeyi isterim. O eski heyecanlı sezonları yeniden yaşamak isterim. Benim sadece kabul edemediğim yabancı sayısının artması. Bundan dolayı da yerli oyuncular açısından bir sıkıntı oluyor. İnşallah yeniden eski dönemdeki gibi yabancı kuralı biraz daha istenilen rakamlara iner de piyasaya daha çok yerli oyuncular çıkar.

Geri
İleri