Türkiye'de emekleme devresini geçip yürümeye başlayan bayan futbolunun önemli isimlerinden birisi. Henüz 18 yaşında ve Üniversite öğrencisi. Hem A hem de U19 Milli Takımlarında forma giyiyor. Bayan futbolunun gelişmesi için TFF'nin yoğun bir çaba gösterdiğini söylerken, sorunun kulüpler bazında yaşandığını vurguluyor ve "Çalışma ortamları çok kötü. Doğru dürüst antrenman yapacak saha ve antrenör bulunamıyor. Deplasmanlara giderken çok büyük sorunlar yaşanıyor. Küçücük arabalar kullanılıyor" diyor, medyayı da bayan futboluna ilgi göstermeye davet ediyor

Röportaj: Gürsel Kuru / TamSaha

O bir Adanalı…

Duruşu, yürüyüşü, konuşması ile kendinden son derece emin bir Adanalı…

Tam beş yaşında atmış kendini mahallenin arsasına… Dalmış erkek arkadaşlarının arasına, futbol topunu tanımak adına.

Çok sevmiş futbol topunu. Bu sevgi ile düşmüş futbol topunun peşine. Aileden de destek gelmiş. Başta baba, sonra anne "Biz senin yanındayız" diyerek futbol tutkusuna, sevdasına sahip çıkmış. Üstelik de ailenin tek çocuğu olmasına rağmen.

5 yaşında mahalle arasında başlayan futbol sevdası 12 yaşında artık işin daha sıkı tutulması adına kulüpçülük noktasına getirilmiş ve Adana İdmanyurduspor Kulübü'nde lisans çıkartılmış. Ve artık Eylül Elgalp bayan futbolculuğunu tescil ettirmiş.

O günden sonra Eylül'e Milli Takım'ın kapıları da açılmış. Bayan Milli Takımların yaş gruplarında sürekli olarak forma giymiş. Şimdi de A Milli Takım'ın bazen sol açığı, bazen sağ açığı, bazen de santrforu olarak değişmez oyuncusu, golcüsü olmuş.

Bugün 18 yaşında emekli memur bir ailenin kızı olan ve Üniversite birinci sınıfı okuyan Eylül'le İspanya ile İngiltere maçlarının kampında konuştuk. Hem kendisini yakından tanıdık, hem de bayan futbolu üzerine kısa bir sohbet gerçekleştik. Biz sorduk, Eylül cevapladı.

İlgi her geçen gün artıyor

Futbolseverler tarafından Türkiye'de bayanların futbol oynaması henüz daha tam anlamıyla benimsenmiş görünmüyor. Bayanların futbol oynamasını ve futbolseverin bu konudaki bakış açısını nasıl yorumluyorsun?

Bu konuda cinsiyet ayrımı yapılmamalı. Nasıl ki diğer spor dallarında bu ayrım yok, futbolda da olmamalı. Örneğin voleybolu, basketbolu, hentbolu hem erkekler hem de bayanlar oynayabiliyorsa futbolu da oynayabilmeli. Aramızdaki tek fark fizik ve kuvvet farkı. Ancak zaman içerisinde çok çalışarak bu açık kapatılabiliyor. Bayanlar fizik ve kuvvet olarak erkeklerle aynı seviyeye tam anlamıyla gelmese bile bu seviye çok yüksek noktalara ulaşabiliyor. Futbolseverlerin bayan futbolunu benimsemesi için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Türkiye son yıllarda bu branşın üzerine gitmeye başladı. Bizlere olan ilginin her geçen gün arttığını görüyorum.

Bazı ülkelerin gerçekten çok iyi bayan takımları var. Örneğin İspanya ve İngiltere. Siz de bu takımlarla maçlar yapıyorsunuz. Bu maçlarda nasıl bir duygu içersinde oluyorsunuz?

Biz onların bugüne kadar çok çalıştığını, altyapılarının çok daha iyi olduğunu biliyoruz. Kulüpler bazında da gerçekten bizlerin çok çok önündeler. Öncelikle bunları bilmemiz ve kabul etmemiz önemli. Bizde ise bayan futbolu herkesin bildiği gibi yeni yeni ilerleme göstermeye başladı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bayan futbolu son üç yılda büyük aşama kaydetti. İspanya ve İngiltere karşısında oynadığımız futbol bunun en büyük göstergesiydi. Skorlar belki istenilen gibi değil ama bu maçların ilk yarılarını gol yemeden bitirmek bile büyük başarı.

Bayan futbolunda biz rakiplerini rahat yenebilecek, Avrupa Şampiyonası elemelerinden çıkıp Dünya Şampiyonalarına gidebilecek duruma ne zaman geliriz?

Bana göre bunlar çok uzak değil. Üç sene içerisinde çok iyi şeyler yapabileceğimize inanıyorum. Son oynadığımız maçlarda bazı şeyleri gösterdik. Bayan futboluna bakış açısı değişti. İnsanlar bize artık inanmaya ve güvenmeye başladı. Çalışma tempomuzu arttırarak rakiplerimizle aramızdaki farkı kapatacağımıza inanıyorum. O zaman rakiplerimizle daha başa baş mücadele ederiz, istenilen sonuçları alırız ve Dünya Şampiyonası'na katılabiliriz.

Özel hayat konusunda avantajlıyız

Erkek futbolcuların özel yaşamları sürekli gündemde tutuluyor. Performans düşüklüklerinde kendilerine bakmadıkları konusunda büyük eleştiri alıyorlar. Bayanlar için bu konuda neler söylenilebilir?

Bu çok doğal. Aynı şey bizler içinde geçerli. Bir bayan futbolcunun da özel yaşamına dikkat etmesi gerekiyor. Gezmesinin, eğlenmesinin, gece hayatının bir ölçüsü ve sınırı olmalı. Ancak erkeklerle bu konuda şöyle bir farklılığımız var. Erkekler bize göre daha özgür ve daha rahat hareket edebiliyor. Bayan futbolcuların büyük bir bölümü aileleriyle yaşıyor. Eve giriş-çıkış saatleri belli. O nedenle bizlerin yaşamları daha düzenli, kontrollü. Aile ortamı da zaten insana düzenli bir hayatı getiriyor. Ayrıca beslenme de çok önemli. Ailenin bu konudaki rolü de hepimiz için oldukça fazla.

Bugün Milli Takımımızda dünya çapında yıldız olabilecek oyuncular var mı?

Bence en az 4-5 yıldız oyuncu çıkar. Arkadaşlarımın isimlerini saymak çok doğru olmayabilir. Zamanla zaten kendilerinden söz ettireceklerdir.

Bayan takımını çalıştıran bir teknik adamın, erkek takımlarını çalıştıran meslektaşlarından farkı olmalı mı?

Tabii ki olmalı. Bayan futbolcuları çalıştıran teknik adamların bu konuda özel bir eğitim almaları gerekiyor. Türkiye'de bu konuda bir çalışma mutlaka yapılmalı. Ayrıca bayanların erkeklere göre çok daha duygusal olması önemli bir faktör. Bizim hocalarımız bu nedenle mutlaka psikoloji eğitimini de almalı.

Bayan futbolunun geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için bundan sonra neler yapılmalı?

Türkiye Futbol Federasyonu'ndan bayan futbolunun geliştirilmesi konusunda büyük destek görüyoruz. Gerek kamp ortamı, gerek çalışma ortamı açısından Federasyonumuz elinden gelen tüm imkânları bizlere sunuyor. Ayrıca Federasyonun köy okulları projesi bence mükemmel. Bu proje ile herkes birbirini teşvik ediyor. Aileler çok kısa sürede kızlarını futbolcu olsun diye kulüplere getirecek. Bu da çok önemli bir adım olacak. Bayan futbolunun en büyük sıkıntısı kulüplerde. Çalışma ortamları çok kötü. Doğru dürüst antrenman yapacak saha ve antrenör bulunamıyor. Deplasmanlara giderken çok büyük sorunlar yaşanıyor. Küçücük arabalar kullanılıyor. Bir de medyaya büyük iş düşüyor. Ama nedense basın bizden uzak kalıyor. Bayan futbolunu gündemde tutmalarını istiyoruz. Bazen gittiğimiz yerlerde bayan futbolunu soruyoruz, bakıyoruz kimsenin haberi bile yok. Bu anlamda medyaya büyük görev düşüyor.