Türkiye - İsveç Maç Kitabı

36 tutarak bindirme yaptık ve 63’üncü dakikada atılan golle skor tabelasına 1-1’lik beraberliği yazdırdık. Bu golden hemen bir dakika sonra Jorgen Petersson’un karşılık vermesine engel olamadık ve 2-1 yenik duruma düştük ama yine yılmadık. Rakip kaleye gol için saldırdık. Çalışkanlığımızın karşılığını almakta da gecikmedik. 72’nci dakikada Ogün Temizkanoğlu’nun ortaladığı topu Patrik Andersson uzaklaştırmak isterken ters bir vuruş yaptı ve bu top İsveç kale ağlarına yöneldi: 2-2. Bu golden sonra bize galibiyeti ve grup birinciliğini sağlayacak golü de aradık. Ancak süre buna izin vermedi. İsveç’in başkentinde, Polonyalı hakemWojcik’in son düdüğü ile birlikte 2-2 sona eren karşılaşmanın ardından, tarihimizde ilk kez Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine yükseldik. İsveç’le beşinci buluşmamız, EURO 2000 finallerinde gerçekleşti. Mustafa Denizli yönetimindeki Millî Takımımız, Almanya, Kuzey İrlanda, Finlandiya ve Moldova ile eşleştiği eleme grubunu ikinci sırada bitirdikten sonra baraj maçında İrlanda Cumhuriyeti’ni eleyerek tarihinde ikinci kez Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkını elde etmişti. Hollanda ile Belçika’nın ortaklaşa düzenlediği finallerde ay-yıldızlılar İtalya, ev sahibi Belçika ve İsveç’le aynı grupta bulunuyordu. İlk maçında İtalya’ya 2-1 yenilen millîlerimizin ikinci rakibi İsveç’ti. İki takım, 15 Haziran 2000 günü Eindhoven’daki Philips Stadı’nda karşı karşıya geldi. İlk maçında Belçika’ya 2-1 yenilen İsveç için de bu müsabaka hayati önem taşıyordu. Ancak iki takımın gol çabaları da sonuç vermeyecek ve bu müsabaka EURO 2000’in golsüz sona eren tek maçı olarak kayıtlara geçecekti. Bu maçın futbol tarihimiz açısından önemi ise Avrupa Şampiyonası finallerinde ilk kez puanla tanıştığımız karşılaşma olmasıydı. Ay-yıldızlılar, gruptaki son maçında Belçika’yı 2-0 yenerek EURO 2000’de çeyrek finale yükselecekti. Millî Takımımız, Şenol Güneş yönetiminde üçüncülük payesiyle onurlanacağı 2002 Dünya Kupası elemelerinde İsveç, Moldova, Azerbaycan, Slovakya ve Makedonya ile eşleşmiş, ilk maçında Moldova’yı 2-0 yendikten sonra Göteborg’da İsveç’in karşısına çıkmıştı. Golsüz biten ilk yarının ardından ev sahibi İsveç oyuna ağırlığını koydu. Nitekim ikinci yarının başından itibaren başlayan İsveç baskısı, 69’uncu dakikada golü de getirdi. Oyuna beş dakika önce giren Anders Svensson’un soldan yaptığı ortaya altı pas içinde kafayı vuran Henrik Larsson, topu ağlarımıza gönderdi: 1-0. Maçta son anlara gelinmiş, uzatmalar oynanmaya başlanmıştı ki, Millî Takımımız kaptan Ogün Temizkanoğlu’nun rakip ceza sahası içinde düşürülmesiyle penaltı kazandı. Penaltıyı kullanan bugünkü antrenörümüz Tayfur Havutçu, kaleci Magnus Hedman’ı avlıyor ve Millî Takımımız, 1-1’lik skora Ullevi Stadı’ndan çok kıymetli bir puanla ayrılıyordu. 2002 Dünya Kupası elemelerinde gruptan kimin ilk sırada çıkıp finallere direkt gideceğini belirleyecek Türkiye - İsveç maçı 5 Eylül 2001 günü Ali Sami Yen Stadı’nda oynandı. 8’er maç sonunda İsveç’in 20, Millî Takımımızın da 18 puanı bulunuyordu ve alınacak bir galibiyet ay-yıldızlıları grup liderliğine taşıyacaktı. Ancak öne geçmeyi başararak çok yaklaştığımız bu hedefi, son dakikalarda art arda yediğimiz gollerle ıskalayacak, finallere baraj maçı oynayarak gitmek zorunda kalacaktık. Bu maçın da ilk yarısı golsüz sona ererken, Millî Takımımız süratli başladığı ikinci bölümde, dakikalar 51’i gösterirken 1-0 öne geçti. Bu skor bizi grup liderliğine taşımaya yetecekti. Ancak 87’nci dakikada adeta donup kaldık. Marcus Allback’ın kale içine ortasında Henrik Larsson yakın mesafeden kafa vuruşuyla skora dengeyi getirdi: 1-1. Uzatmalar oynanırken bu defa Fredrick Ljungberg’in soldan ortasında Andreas Andersson savunmanın arkasına sokuldu ve kafa vuruşuyla kalemizde ikinci büyük şoku yaşattı. 2-1 kaybetmiş ve grup ikinciliğinde kalmıştık. Son maçlarda İsveç’in Azerbaycan’ı, bizimse Makedonya’yı 3-0’lık skorlarla yenmemiz sıralamayı değiştirmeyecekti. Yine de baraj maçlarında şahlanacak, Avusturya’yı 1-0 ve 5-0’lık skorlarla saf dışı bırakıp tarihimizdeki en büyük başarımızı yaşayacağımız Japonya-Güney Kore ortak yapımı 2002 Dünya Kupası’nın yolunu tutacaktık. Fatih Terim yönetimindeki Millî Takımımız, Macaristan, Malta, Moldova, Yunanistan, Norveç ve Bosna-Hersek’le mücadele ettiği EURO 2008 eleme grubunu Yunanistan’ın ardından ikinci sırada bitirerek finallere katılma hakkını elde etmiş, bu yöndeki hazırlıklarının ilkini de İsveç’le 6 Şubat 2008 günü İstanbul’daki İnönü Stadı’nda oynadığı maçla yapmıştı. İlk yarı boyunca oyun üstünlüğünü elinde bulunduran, topa daha çok hâkim olan Milli Takımımız, pozisyon üretmekte ise zorlandı. İsveç Millî Takımı büyük bölümü kendi yarı alanında geçen ilk yarıda hızlı ataklarla Millî Takımımızın kalesinde etkili olmaya çalıştı ancak savunmamız rakibine pozisyon fırsatı vermedi. Millîlerimiz ikinci yarıda kanatlardan getirilen toplarla İsveç kalesine gitmeye çalıştı ancak bu isteğinde başarılı olamadı. Ceza alanı önüne getirilen toplarda son vuruşlar istenildiği gibi olmazken, gol fırsatları İsveç savunmasına takıldı. İsveç ise ilk yarıya oranla daha fazla topa sahip oldu ve kalemizde daha fazla göründü. Her iki takımın çabaları gol getirmeyince, mücadele 0-0 sona erdi. 29 Mart 1995 günü oynadığımız Avrupa Şampiyonası grup elemelerindeki çok kritik maçta Fatih Terim yönetiminde 2-1 yendiğimiz İsveç’i, 19 yıl sonra bu kez özel bir müsabakada ve yine Fatih Terim yönetiminde aynı skorla mağlup etmeyi başardık. Ankara 19 Mayıs Stadı’ndaki İsveç maçı, Millî Takımımızın EURO 2016 elemeleri öncesindeki önemli hazırlık karşılaşmalarından birisiydi. Tam 10.5 yıl sonra bir Amillî maça ev sahipliği yapan Ankaralılar, 5 Şubat günü 19 Mayıs Stadı’nın tribünlerini tıklım tıklım doldurarak, büyük bir coşkuyla ay-yıldızlılara destek veriyordu. Henüz 2’nci dakikada Gökhan Gönül ceza sahası yan çizgisi dışında buluştuğu topu kale önüne ortalıyor, Mevlüt Erdinç, Rasmus Bengtsson’un üzerinden bir kule gibi yükselip kafayı vuruyor ve Millî Takımımızı 1-0 öne geçiriyordu. 54’üncü dakikada Semih Kaya topu kontrol ederken ayağından biraz açınca araya giren Ola Toivonen, plase bir vuruşla skora eşitliği getirdi: 1-1. Üç dakika sonra ise Caner Erkin’in arka direğe kestiği top tüm İsveç savunmasını aşarken, Olcan Adın devreye girip kaleci Johan Dahlin’in yanından ağları havalandırıyor ve skoru 2-1 olarak belirliyordu. 2015 yılını namağlup tamamlayan Millî Takımımız, oynadığı 11 maçın hiçbirinde sahadan başı önde ayrılmamış ve çok zor bir virajdan yaptığı muhteşem geri dönüşle EURO 2016 biletini almıştı. Yeni hedef, Fransa’nın ev sahipliği yapacağı Avrupa Şampiyonası finalleriydi. Ay-yıldızlılar, Fransa hazırlıkları için kollarını Mart ayındaki iki özel maçla sıvadı. Bu maçların ikisi de EURO 2016 finalistleriyle oynanacaktı ve ilk rakibimiz de İsveç’ti. İki takım 24 Mart’ta Antalya’nın yeni stadında karşı karşıya geldi. Oyuna etkili başlayan millîlerimiz, beklediği golü 32’nci dakikada Cenk Tosun’la buldu. Ancak dakikalar 74’ü gösterirken İsveç, kaptan Granqvist’le eşitliği sağladı. Fakat 81’inci dakikada kazandığımız serbest vuruşta Selçuk İnan kendine has tekniğiyle öldürücü bir top kesecek, ön direğe koşan Cenk Tosun da rakip stoperden önce vurup Millî Takımımızın kazanma geleneğini sürdürecekti: 2-1. İsveç’le son maçımızı, içinde bulunduğumuz UEFA Avrupa B Ligi mücadelesinde oynadık ve Solna’da iki farklı geriye düştükten sonra gerçekleştirdiğimiz muhteşem geri dönüşle 3-2 kazandık. Oyuna hükmederek başlayan bizdik ama İsveç, 34’te Thelin, 49’da ise Claesson’un golleriyle skoru 2-0’a getirivermişti. Lâkin Millî Takımımız yediği ikinci golün hemen ardından, neredeyse hiç vakit geçirmeden farkı bire indirecek ve böylece ümitlerini sıcak tutup oyundan kopmamayı başaracaktı. 51’de Hakan Çalhanoğlu, ceza sahasının sol içinde topu sağına çekerek dar da olsa bir açı yakaladı ve sağ ayak içiyle uzak köşeye harika bir şut göndererek skoru 2-1’e getirdi. 62’de oyuna giren Emre Akbaba ise atacağı iki golle maçın kahramanı olacaktı. Önce 88’de Cenk Tosun’un şık dokunuşuyla topu önünde bulup ağları sarsan ve skoru eşitleyen Emre Akbaba, 90+2’de de Serdar Gürler’in ceza sahasına kestiği topu sırtı dönük biçimde kafayla aşırtarak kaleye yolluyor ve Millî Takımımızın 3-2’lik galibiyetini müjdeliyordu. 37 Son nefeste tek puan 1-1 Rötar yaptıran şok yenilgi 1-2 Mücadele var, gol yok 0-0 19 yıl sonra gelen galibiyet 2-1 Cenk zamanı 2-1 Muhteşem geri dönüş 3-2 Finallerin sessiz maçı 0-0

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==