Page 34-35 - gri-sablaon1

Basic HTML Version

Kararl› yönetim
Her ne kadar tüm maçlar en niha-
yetinde sahada kazan›lsa da tak›m,
karakterli bir teknik adam ve özel-
likle de vizyon sahibi bir yönetim-
le desteklenmedi¤i sürece uzun
vadede baflar› elde etmek çok zor.
Bunun en iyi örne¤ini belki de Na-
poli Baflkan› Aurelio de Laurentiis
gösteriyor. Sadece yedi sezon ön-
ce iflâs etmifl halde Serie C1 kü-
mesinde tekrar canlanmaya çal›-
flan Napoli, bugün fiampiyonlar Li-
gi’nde çeyrek final biletini k›l pay›
kaç›r›yorsa, bunda Laurentiis’in
yönetim baflar›s›n›n pay› yads›na-
maz. Sportif direktöründen teknik
adam›na ve futbolcusuna kadar ki-
minle ne zaman çal›fl›p ne zaman
yolunu ay›raca¤›n› çok iyi bilen
Laurentiis, bu flekilde y›llarca
Napoli’de istikrar› korumay›
baflard›. Son olarak teknik di-
rektör Walter Mazzarri ile befl
y›ll›k sözleflme imzalayan
Laurentiis, bugün kâr eden az
say›daki futbol kulübünden
birini yönetiyor.
Twente’nin sahibi Munster-
man’›n, kulübü bafltan yarat›-
fl› da Laurentiis’ten pek farkl›
de¤il. Tak›m iflâs etmek üze-
reyken onu sat›n almak için
sadece 1 milyon euro öde-
miflti; ancak borç yükü 10
milyon euroyu buluyordu. K›-
sa zamanda bu beladan kur-
tulan ve yeni bir stadyum infla
ederek düzenli gelirlere kavu-
flan Twente, Steve McClaren
ile ilk lig flampiyonlu¤unu bi-
le elde etti. Yine de bu tarihî
baflar›, Borussia Dortmund’un
yükseliflinden daha zorlu de¤ildi.
2002 y›l›nda ekonomik darbo¤az
yüzünden Westfalen Stad›’n› sat›fla
ç›karan Dortmund, 2005’te eski
günlerine dönme özlemiyle yapt›-
¤› pahal› transferler bekleneni ve-
remeyince tabancadaki son kurflu-
nu neredeyse kendi kafas›na s›k-
m›fl gibiydi. Bu y›k›m sonras›nda
CEO görevini üstlenerek ipleri eli-
ne alan Joachim Watzke, sahip ol-
mad›klar› paralar› harcaman›n na-
s›l sonuçlanabilece¤inin fark›n-
dayd›. Öncelikle mâliyetler kon-
trol alt›na ald› ve Bundesliga’daki
ucuz bilet uygulamas›ndan flaflma-
yarak zaten yüksek olan taraftar
potansiyelini ticarî anlamda iyi de-
¤erlendirdi. Almanya’da altyap›
yat›r›m› konusunda esen rüzgâr›
da arkas›na ald›ktan sonra Dort-
mund’un oyuncu profili iyice
gençleflti ve düzelen finansal yap›
sonucu Westfalen Stad› kulüp
bünyesine Signal Iduna Park ola-
rak tekrar girdi. 2008 y›l›nda tek-
nik direktörlü¤e getirilen Jürgen
Klopp ise bu geliflim ivmesinin zir-
ve noktas› oldu. Detaylara ve siste-
me önem veren, bilimselli¤iyle di-
¤erlerinden ayr›lan, motivasyon ve
oyuncu iliflkilerindeki rahatl›¤› ile
öne ç›kan Klopp, böylece yafl orta-
lamas› sadece 24 olan tak›m›n›
Bundesliga’n›n zirvesine herkese
keyif vererek ç›kard›.
Jürgen Klopp’un baflar›s›n› ‹ngilte-
re’de daha uzun vadede gerçe¤e
dönüfltüren isim, bugünlerde Ca-
pello’nun halefi olarak düflünülen
Harry Redknapp’tan baflkas› de¤il.
Juande Ramos’tan tabiri caizse bir
enkaz devralan Redknapp, tak›m
yaratma becerisi ve ata¤› düflünen
felsefesiyle Tottenham’a s›n›f atlat-
t›. Ayr›ca Mönchengladbach’ta Lu-
cien Favre ve Lille’de Rudi Garcia
da h›zl›, topa sahip olmay› seven
ve hücumu ilke edinen taktiklerle
liglerinde zirveye oynuyor. Udine-
se ve Montpellier ise hep daha yu-
kar›s›n› zorlayan bir orta direk ta-
k›m›n uzun vadede temel kayna¤›
olan altyap› verimlili¤i konusunda
kendilerine oldukça güveniyor.
Oyuncu döngüsü
E¤er Rus, Arap veya ABD’li cebi
kabar›k bir baflkan› yoksa, orta ka-
rar bir tak›m denizdeki büyük ba-
l›klarla bafl etmek için masa bafl›n-
da yap›lan ak›ll›ca yönetim strate-
jilerinden fazlas›na ihtiyaç duyar.
Kaliteli oyuncu transfer etmek ad›-
na bolca kaynak yaratmaktansa,
iyi bir altyap› ve araflt›rma ekibi
kurarak futbolcu kayna¤›n›n ken-
disine sahip olmak en mant›kl› çö-
züm olabilir. Son y›llarda at›l›m
gerçeklefltiren kulüplerin neredey-
se tamam›, kendi yükselifl planla-
r›yla paralel biçimde kariyerini ve
yetene¤ini gelifltiren oyuncu havu-
34
TamSaha
TamSaha
35
rian Clough, Derby County veya
Nottingham Forest gibi vasat
ekiplerin bafl›na geçerken kimse
onlar›n birer flampiyona dönüfle-
ce¤ini tahmin etmiyordu. Hele ki
Bill Shankly Liverpool’daki göre-
vine bafllarken s›rf yarataca¤› ekol
sayesinde bugün bile birçok fut-
bolseveri kulübe âfl›k edece¤ini
bilemezdi. Ayn› flekilde Marado-
na da Napoli formas›n› s›rt›na ge-
çirirken Serie A ve UEFA Kupas›
zaferlerinin gelece¤inden emin
de¤ildi. Ancak flu bir gerçek ki,
geçmiflte orta karar bir tak›m›n
a¤›zlar› aç›k b›rakan baflar›lar el-
de etmesi bugüne göre daha ko-
layd›.
Endüstrileflen futbol, varl›kl› ku-
lüplerin elini daha da kuvvetlen-
dirip onlar› ayr› bir s›n›fa yüksel-
tirken, orta direktekilerin bu kar-
tele girmesini zamanla zorlaflt›rd›.
Böylece özellikle 2000’li y›llar›n
fiampiyonlar Ligi’nde son 8’e ka-
lan tak›mlar ço¤unlukla ayn›yd›.
Bugün ise Apoel gibi neredeyse
kimsenin bilmedi¤i bir ekibi çey-
rek finalde Real Madrid karfl›s›n-
da izleyebiliyoruz. Peki, yak›n za-
mana dek vasat olarak bilinen ta-
k›mlar›n tekrardan Avrupa futbo-
lunda söz sahibi olmaya bafllama-
s›nda etkili olan unsurlar neler?
Mustafa Akkaya
Orta direk ses veriyor
Yak›n zamana dek
büyük kupalarda hep
ayn› tak›mlar› sahneye
ç›karan Avrupa futbolu
tam bir k›s›r döngüye
girmek üzereydi. Bu
noktada farkl› bir yol
izleyen “orta direk”
tak›mlar gidiflata yavafl
yavafl “dur” diyor. Lille,
Udinese, Montpellier ve
Twente gibileri yeni
yeni yüksek uçufla
geçerken, Borussia
Dortmund,
Mönchengladbach,
Napoli ve Tottenham
gibi eski efsaneler
küllerinden do¤man›n
peflinde.
B